Her şeyi demokratik zemin içerisinde değerlendirmek lazım. İslam aleminin de Türklük aleminin de son büyük kalesi Türkiye'dir. Hep ittifak etmekte, olaylara dostça, kardeşçe bakmakta kararlı olmak lazım.
Allah vatanımızı milletimizi fitneden, kargaşadan muhafaza etsin, fitneyi izale etsin. En hayırlısı, en güzeli neyse Cenab-ı Allah her zaman onu yaratır. Kader hatalı olmaz. Kaderde bir yanlışlık olmaz.
Biz Türk İslam Birliği'nin merkezi olan bir ülkeyiz. Bizim içimizde öyle bölünme, parçalanma, kargaşa olmaz. Birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhu içinde hareket ederiz. Askerle, polisle, milletle, devletle bir bütünüz biz. Makul, dengeli bir topluluğuz.
Cenab-ı Allah "Fitne katilden beterdir." diyor. Fitneden kaçınmak lazım. Meşru demokratik hükümet geçerli olan hükümettir. Askeri darbe diye bir şey olamaz.
Kamuoyunun aydınlatılması durumunda Amerika’nın İngiliz derin devletinin etkisiyle hareket etmesi çok güçleşir. Çünkü kamuoyu çok güçlü bir silahtır. Kamuoyu bilgilendirildiğinde ve kamuoyu tepkisi oluştuğunda derin devletler hareket edemiyor, felç oluyorlar.
PKK terörünün nedeni, tek yanlı Darwinist eğitim ile Allah’ın inkarıdır. Bu Allah’ın zoruna gidiyor, bu yüzden başımıza felaket geliyor. Darwinist eğitim durdurulmazsa bu uğursuzluk bu felaket devam eder.
Türkiye AB’nin tüm kriterlerini yerine getirse dahi Türkiye’yi almak istemezler. Çünkü kalite, modernlik, kadına saygı anlayışı zayıf. Her yönde çok kaliteli insanlarımız var ancak, kalitesiz insanlar Avrupa Birliği’ne girmemizi engelliyor. Yoksa Müslüman olmamızla alakası yok.
Münafıklar ırkçı olmaya meraklıdırlar. Firavun da ırkçıydı, diğer insanları aşağı ırktan görüyordu. Irkla züppelik yapmak tüm münafıklarda vardır.
Münafık derin devlete karşı akıl almaz hürmetli ve çalışkandır. Mesela sabaha kadar uykusuz kalır, çok yakıcı sıcakta çalışır, her şeyi yapar. Ama Müslümanlara karşı da her türlü oyunu, her türlü pisliği, çirkefliği yapar.
Münafıklar derin devlete karşı akılalmaz bir saygı duyarlar. Hz. Musa döneminde de Firavun'un üstünlüğüne inandıkları için onun yanında köle olmayı kabul ediyorlardı.
Müslümanın güzel yaşaması bir nimettir. Zenginlik ve gösteriş Hz. Süleyman (as)'ın da kullandığı bir tebliğ yöntemidir.
Müslüman bakımsız, kalitesiz, zevksiz, sağlıksız olur düşüncesi doğru değil. Müslümanlar her şeyin en güzeline layıktır.
Münafık derin devlete karşı köpek gibi sadık, köpek gibi çalışkandır. Ama İslam’a, peygambere hizmet konusunda bambaşka bir üslubu vardır. Müslümanlara karşı çok küstah ve ters fakat derin devlet mensuplarına karşı son derece boyun eğici, saygılı, itaatli, mükemmel bir çizgi gösterir. Çünkü onlardan korkar.
Münafık, derin devlete boyun eğer ve tam bir teslimiyetle teslim olur. Münafığın derin devletin gücüne saygıda, nezakette, hürmette asla kusuru olmaz. Onlar da onu aşağılayarak kendi kontrolü altına alırlar.
Münafıklar derin devlete karşı çok saygılıdır; küçümsenerek, aşağılanarak ona bağlanırlar. Ama müminlere karşı küstahtırlar.
Avrupa Birliği bizi Müslüman olduğumuz için almıyor değil. Müslümanlığı yanlış uygulayanlar var diye almıyor. Bizim anlattığımız tarzda modern Sahabe İslam anlayışı yaşanmış olsa çoktan biz Avrupa Birliği’ndeydik. Gelenekçi Ortodoks bir İslam anlayışı uygulandığı için kabul etmiyor.
Münafık elli kelime konuşur, elli kelimenin içinde iki kelimenin içine zehrini sıkıştırır. On kilo bal içine üç miligram siyanür konulması gibidir. Nasıl o balı yiyen zehirlenir, münafık da iki kelimeyle aklı zayıf olan müslümanı kirletmek isteyebilir.
Münafık aklı zayıf, insan avına çıkmış bir iblistir. Yarasa gibi gezer, aklı zayıf insan arar. Hamakat içinde olan ahmaklar münafığın damına düşerler. Ama akıllı müminle baş edemez münafık.
“Sanatçıyım” diyen kişi sadece bir vesiledir. Tek sanatçı vardır, o da Allah’tır.
Gerçek sanatçı Allah’tır. Her güzel müzik parçasını hazırlayan Allah’tır. Takdir edilmesi gereken Allah’tır.
Büyüklenenler aşağılanır, sürünür; mütevazı insanlar da daima yüce yaşarlar.