Alıntılar
Hz. Musa döneminde münafıklar Firavun'un zulmünden kurtulduklarına şükredeceklerine Mısır sistemindeki hayatı talep etmişlerdir. (Bakara Suresi,61: Siz (ise şöyle) demiştiniz: "Ey Musa, biz bir çeşit yemeğe katlanmayacağız, Rabbine yalvar da, bize yerin bitirdiklerinden bakla, acur, sarmısak, mercimek ve soğan çıkarsın." (O zaman Musa:) "Hayırlı olanı, şu değersiz şeyle mi değiştirmek istiyorsunuz? (Öyleyse) Mısır'a inin, çünkü (orada) kendiniz için istediğiniz vardır" demişti. Onların üzerine horluk ve yoksulluk (damgası) vuruldu ve Allah'tan bir gazaba uğradılar. Bu, kuşkusuz, Allah'ın ayetlerini tanımazlıkları ve peygamberleri haksız yere öldürmelerindendi. (Yine) bu, isyan etmelerinden ve sınırı çiğnemelerindendi.) Münafıklar Peygamberi sıradan bir insan gibi görür ve sürekli akılsızca eleştirirler. Bu eleştirilerini de çok büyük ahmaklıkla yaparlar. Düz mantıkla bakar, Peygamber’in Allah’ın destekleyip koruduğu özel bir insan olduğunu görmezler. Peygambere uyan müminleri de akılsız olarak görürler. Saatlerce, sayfalarca Peygambere uyan müminlerin sözde akılsız, derin düşünmeyen olduklarını, onların yanlışlarını anlatırlar yazarlar. Peygambere uyan müminlerin yalancı olduğunu ispat etmeye çalışırlar. Bu sırada kendi yalancılıklarını, karaktersizliklerini, alçaklıklarını ortaya koyarlar. (Hud Suresi, 27: Kavminden, ileri gelen inkarcılar: "Biz seni yalnızca bizim gibi bir beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, biz sizi yalancılar sanıyoruz" dedi.)