"İnananlar Aleyhinde Yayılan Olumsuz Haberlerde Hiç mi Gerçek Payı Olmaz?" Yanılgısına Cevap

Müminler "Allah'tan başka bir hakem mi arıyayım? Oysa O, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir..." (Enam Suresi, 114) ayetinde de bildirildiği gibi her konuda Allah'ı "hakem" edinmek (O'nun hükmüne başvurmak) durumundadırlar. Müminler dışındaki insanlardan gelen haberlerin nasıl yorumlanacağı da, yine Allah'ın hükmüne, yani Kuran'a bakarak karar verilecek bir konudur. Kuran'da verilen ölçü ise şudur:

Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu 'etraflıca araştırın'. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz. (Hucurat Suresi, 6)

Allah ancak inanan insanları güvenilir ve sözlerine itimat edilir kimseler olarak belirtmiştir. Kuran’da bildirildiği üzere, "Fasıkların" sözleri ve davranışları güvenilir değildir. "Fasık", kelime anlamı olarak, "Allah'ın hükümlerini muhatap almayan, yoldan çıkmış, Allah'a isyan etmiş kişi" demektir. İşte bu tarz kişilerin aktardıkları haberlerin doğruluğunu öğrenmek için ayette "etraflıca araştırma" emri verilmiştir. O halde inanan her insan için bu tarz kişilerin yaydığı haberlere hemen inanmamak, özellikle iftira ve yalan olma ihtimali olan olaylarda uyanık olmak son derece önemlidir.

Olayın daha da önemli bir yanı ise, tarih boyunca tüm müminlerin cahiliye toplumunun önde gelenleri tarafından atılan çeşitli iftiralara maruz kalmış olmalarıdır. Kuran'daki peygamber kıssalarının büyük bölümünde, inkarcı kavmin önde gelenlerinin müminlere yönelttikleri iftiralar anlatılır. Öyle ki, kavmin inkarcılarından bu tür tepkiler almayan mümin topluluğu yoktur ve bu tür tepkiler almak aslında mümin alametidir.

İnkarcıların önde gelenlerinin müminlere karşı giriştikleri bu tür hareketlerin ilginç bir özelliği daha vardır. Bu kimseler, hiçbir zaman "biz Allah'ı tanımıyoruz ve bu nedenle de bizi O'nun hükümlerine davet eden müminlere karşıyız" demezler. Tam tersine, bu kimselerin iftirası, kendilerinin doğru, müminlerin ise yanlış yolda olduğu şeklindedir. Kendilerinin gerçekte Allah'a inandıklarını, ama müminlerin, O'nun adına yalan söylediklerini, dünyevi çıkarlar peşinde koştuklarını öne sürerek iftirada bulunurlar. Kuran'da müminlere atılan iftiralar detaylı olarak anlatılmaktadır. Hz. Musa ve kardeşi Hz. Harun'a "yeryüzünde büyüklük" (Yunus Suresi, 78) peşinde koştukları iftirası atılmıştır. Hz. Nuh da benzer şekilde "üstünlük elde etmek" (Müminun Suresi, 24) istemekle suçlanmıştır. İnkarcılar Hz. Nuh'a "kendisinde delilik bulunan bir adam" (Müminun Suresi, 25) kelimeleriyle iftirada bulunmuş, Hz. Semud'u ise "çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarık" (Kamer Suresi, 25) olarak tanıtmaya çalışmışlardır. Hz. Musa ve Hz. Muhammed de "delilik"le suçlanmışlardır (Şuara Suresi, 27 ve Hicr Suresi, 6). Yine pek çok peygambere "büyücü" denmiş (Yunus Suresi, 2 ve Sad Suresi, 4), Firavun Hz. Musa'ya "ya bir büyücü veya bir delidir" (Zariyat Suresi, 38-39) şeklinde iftira atmıştır. "Yalancılık" da tarih boyunca müminlere atılan iftiralardan biridir (Araf Suresi, 66 ve Hud Suresi, 27). Şüphesiz bunların hepsi inkarcıların çirkin ahlaklarının ve düşük akıllarının ürünü olan, gerçekle hiçbir bağlantısı olmayan iftiralardır. Tarih boyunca yaşamış tüm peygamberler ve salih müminler inkar edenlerin bu çirkin iftiralarından münezzehtir.

Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, bu tarz iftiralar her dönemde müminlere karşı kullanılmaktadır. Müminler hakkında çıkan iftiralar genellikle bilgisiz insanların zihninde şüphe oluşturmak amacını taşımaktadır. Bu yüzden Allah'a iman eden kişiler hakkında söylenen kötü sözler, onlara atılan iftira ve yalanlar karşısında olayın içyüzünü bilmeyen kişilerin, samimi bir şekilde güzel zanda bulunmaları gerekir.

Allah, bu konuda geçmişte yaşanmış bir örnekle Müslümanları uyarmaktadır. Peygamberimiz (sav)'in hanımlarından birine atılan bir iftira karşısında müminlerin göstermesi gereken tavır Kuran'da şöyle açıklanmıştır:

Onu işittiğiniz zaman, erkek mü'minler ile kadın mü'minlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup: "Bu, açıkça uydurulmuş iftira bir sözdür" demeleri gerekmez miydi? (Nur Suresi, 12)

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER
  • Önsöz
  • Giriş
  • "Din, Allah ile Kul Arasında. Din Ahlakını Başkalarına Anlatmaya Gerek Var mı?" Yanılgısına Cevap
  • "Din Hayatın Sadece Bir Parçası. Neden Hayatın Her Alanında Kuran Ahlakının Yaşanması Gerektiğini Düşünüyorsunuz?" Yanılgısına Cevap
  • "Kuran'ın İndirildiği Dönemle Bu Önem Çok Farklı Kuran Ayetleri Bu Asra Cevap Verebilir mi?" Yanılgısına Cevap
  • "Benim Kalbim Zaten Temiz" Yanılgısına Cevap
  • "Ben Daha Gencim, Din Ahlakını İleride Yaşarım" Yanılgısına Cevap
  • "Kuran Ahlakını Benimsersem, Benden Karşılık Olarak Ne Bekleniyor?” Yanılgısına Cevap
  • "Müminler Henüz Yeni Tanıdıkları Bir Kişiye Niçin Son Derece İlgili ve Sevgi Dolu Davranırlar?" Diyenlere Cevap
  • "İnananlar Aleyhinde Yayılan Olumsuz Haberlerde Hiç mi Gerçek Payı Olmaz?" Yanılgısına Cevap
  • "Madem Kuran Ahlakı İnsanlara Böyle İyi ve Mükemmel Bir Yapı Vaat Ediyor, O Zaman Neden Bu Kadar Çok Karşıtı Var?" Yanılgısına Cevap
  • "Herkes Yanlış da Bir Tek İnananlar mı Doğru?" Yanılgısına Cevap
  • "Müminler Sürekli Beraber Olmak Zorundalar mı? İnsan Kendi Başına da Din Ahlakını Yaşayamaz mı?" Yanılgısına Cevap
  • "İslam'da Belli Bir Sınıf Ayrımı Var mıdır; İnsanlar Zenginlik, Statü ve Güzelliğine Göre Değerlendirilir mi? İslam Belli Bir Kesime mi Anlatılır?" Sorusuna Cevap
  • "Müslümanların Zengin, Güçlü ve Gösterişli Olmaları İslam'ın Genel Mantığıyla Çelişir mi?" Sorusuna Cevap
  • "Din Ahlakının Gereklerini Yerine Getirmeye Başlayan Bir İnsanın Mutlaka Eski Zevklerini Terk Etmesi mi Gerekir?" Diyenlere Cevap
  • "İnsan İslamiyet'i Kabul Edip, Yaşamaya Başladığında Eski Çevresiyle, Dostlarıyla Birlikte Bulunamaz mı?" Diyenlere Cevap
  • "Din Ahlakını Yaşamak İstiyorum Fakat Ailemden ve Çevremden Tepki Almaktan Korkuyorum?" Diyenlere Cevap
  • "İslam'ı Yaşamaya Başladıktan Sonra Geçmiş Hayatımda Yaptıklarımdan Sorumlu Olur muyum?" Diyenlere Cevap
  • "Din Ahlakını Yaşamak İstiyorum, Ancak Bu Gücü Kendimde Bulamıyorum” Yanılgısına Cevap
  • Sonuç:"İşittik ve İtaat Ettik" Diyebilmek
  • Darwinizm'in Çöküşü
  • Yaratılış Gerçeği 1/2
  • Yaratılış Gerçeği - 2 (Fosiller Evrimi Yalanlıyor)