Sayın Adnan Oktar'ın 24 Mayıs 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından.
İZLEYİCİ SORUSU: Anne ve babalar çocukları sıkmadan nasıl takip edebilir?
ADNAN OKTAR: Aslında anne-baba takibi hakikaten önemli. Çocukları çok kızdırıyor ama o, çocuk aklı hakikaten zayıf oluyor. Hakikaten müdahale gerekiyor. Ama kızdırmadan yapmak lazım tabii çocuğu. Devlet de yardımcı olabilir. Herkes yardımcı olması lazım ailelere. Çocuğu üzmeden, sıkmadan, tehlikeden korumak. Çünkü hiç ummadık yerde çocukları tuzağa düşürebiliyorlar. Hiç ummadık yerde başları belaya girebiliyor. Çocuk bu yani. Hatta yetişkin kızları falan da, biliyorsunuz minibüse binmişti bir aslan gibi genç kız, canımın içi, şehit ettiler gördünüz. Ve hunharca ve alçakça. Mesela diyor ki canlı diyor, nefes alıp-veriyor diyor, git öldür diyor. Bak alçağa bak, bu sefer gidip yeniden bıçaklıyor. Yani şu manyaklığın şiddetine bak. Gerçi Allah belasını verdi, ayrı mesele de. Fakat böyle manyaklar var memlekette. Çok özenli olmak lazım. Bir tek anne-baba koruması değil herkes herkesi koruması lazım. Bu vatanın evladıyız, hepimiz hepimizi korumamız gerekir. Özellikle genç kızları, çocukları herkes topluca koruması gerekir. Topluca sahip çıkmamız lazım. Mesela yolda yalnız yürüyor karanlıkta, it-kopuk yanaşıyor değil mi? Yüksek sesle mesela, bak annen haber verdi, ben de sana yardıma geliyorum dersin. Annen bana telefon etti, sana yardıma geliyorum. Adam bayağı korkar. Birçok şey denebilir. Hanımefendi bir şeye ihtiyacınız var mı, yardıma ihtiyacınız var mı? Yani birçok şey de söylenebilir, ben karateciyim falan diyebilir. Dolmuş yahut otobüs, minibüs falan boşalıyor, tenha bir semt, son bir delikanlı kalıyor mesela, o da iniyor. Adam dönüp dönüp aynadan bakıyor. Belli ki bir pislik çıkacak yani, çocuk olsa anlar. Adamın tipini, ahlakını beğenmediysen, o genç kızı orada niye yalnız bırakıyorsun ya, git beraber gidin. İnme. İşe geç kalır insan, her şeyi göze alır. Gerekirse geri dönersin. O ininceye kadar bırakmaması lazım. Yani delikanlı, kabadayı ruhu olması lazım.