Sayın Adnan Oktar'ın 24 Mayıs 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından.
İZLEYİCİ SORUSU: Evlilik sizi aşkı öldürüyor mu? Doğru mu?
ADNAN OKTAR: Şöyle; evlilik heyecanı öldürüyor. Adamda zaten aşk olmuyor, Sevgi de olmuyor da merak ve heyecan olmuş oluyor. Merak ve heyecan yani o kadının vücudunu tanımak, bedenini tanımak heyecanı oluyor. Vücudunu gördükten sonra her yönden merakı gitmiş oluyor. Dolayısıyla heyecan hallolmuş oluyor onun kalbinde, bitmiş oluyor. Şevki de bitmiş oluyor, İsteği de bitmiş oluyor. Bir anlamı kalmıyor onun için. Bakıyor ki iki bacağı var, iki tane kolu var normal bir insan. Ya ben niye evlendim ki falan diyor. Hemen gıcık oluyor ve hemen boşanmaya çalışıyor. Zaten o bağırma-çağırmaların nedeni o, kavganın nedeni. Kadını kızdırıp, kadın o zaman ben gidiyorum evden desin, işte hadi boşanalım desin diye. Kadıncağız da tabii canım benim direniyor, sabrediyor, anlamıyor onun ahlaksızlık yaptığını veyahut anlamazdan geliyor. Oyuna geldiğini anlıyor ama geç artık. Bir an önce kurtulma kafasında oluyor. Kadın da onu anlamazdan geldikçe ömrü boyunca o kadını eziyor. Dövüyor-sövüyor, aşağılıyor, hakaret ediyor. Mesela hep hatırlatıyorum, otelde bir kız, genç kız yanında üç kişi var. Adam geliyor, bütün gücüyle bıçaklamaya başlıyor. Adamlar çil yavrusu gibi kaçıyor. Daha ilk vurduğunda, daha ilk bıçağı çıkarttığında vur eline düşür. Yahut bük kolunu yani. Üç kişi bir kişiye gücünüz yetmiyor mu? Bu nasıl bir korkaklıktır? Ve bu adamlar yaşıyor şu an, yaşamaya benziyorsa. Yani onu yaşam olarak kabul ediyorlarsa. Ha katil, ha o ne farkı var? İşbirlikçi gibi yani. Durdurabilecekken durdurmuyorsan aynı şey.
Özetle evlendiklerinde zaten Allah rızası için sevmedikleri için, Allah'ın tecellisi olarak sevmedikleri için, Allah aşkıyla sevmedikleri için, insan aşkı dedikleri, insan tutkusu dedikleri olay bir görüşmede biter. Ama Allah aşkı varsa, Allah adına tutku seviyorsa, o sonsuza kadar bitmez.