Sayın Adnan Oktar’ın 7 Mayıs 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından
İZLEYİCİ SORUSU: Dünyayı cennete çevirmek için ne yapabiliriz?
ADNAN OKTAR: Bizim yapabileceğimiz bir şey yok, Allah yapar. Cehenneme çeviren de Allah'tır. Deccalı çıkaran da Allah'tır. Ama deccalı çıkarmasının nedeni güzel insanları ortaya çıkarmak içindir. Mehdi (as)’ı ortaya çıkarmak içindir, İsa Mesih (as)’ı ortaya çıkarmak içindir. Güzel insanların anlamı kalmaz deccal olması.
Bizim yapacağımız sadece çok akıllı olmaktır. Yani eğer fert olarak ne yapabiliriz diyorsan çok akıllı olup Allah'a dikkatimizi çok iyi vermek ve dikkatimizi Allah'tan ayırmamak gerekiyor. Yalnız tabii Allah'a dikkatimizi verince böyle bir elimiz yağda bir elimiz balda olmaz. Belaya da gireriz, sıkıntıyla da karşılaşırız, zorluklarla da karşılaşırız. Sevginin kesin olduğunun anlaşılması için bu gerekiyor. Yani net sevgi olduğunun anlaşılması için. Yoksa bana iyilik gelirse Allah'ı severim, iyilik gelmezse Allah'ı sevmem diyorsa o mahluktur zaten. Mahvolmuş birisidir, onun hiçbir kıymeti yok. Mümine hiç fark etmez acı, sıkıntı, zorluk falan, neşe, sevinç de fark etmez. Her halükarda Allah'a dikkatini verir. Zaten normal ahlak da budur.
İnsan sevgilisi olduğunda mesela bir hanımı seviyorsun sevgilin olarak, sana sadık olmasını istiyorsun. En zor şartlarda bile sadık olmasını istiyorsun. Çileye katlanmasını istiyorsun, her şeye katlanmasını istiyorsun. O zaman gerçek sevdiğine inanacağını biliyorsun. Yoksa rahatı için beraber, rahat olmadığında gidiyorsa o sevgili olamaz. İşte Allah da sevgilinin zor şartlarda da sevmesini istiyor. On dakika, yarım saat, bir saat, Allah'ı bu doyurmaz. Yani doyurmaz derken bu bizi doyurmaz daha doğrusu.
Onun için Allah süreyi yine de 70-80 yaş kadar bir süre kadar tutuyor. Bunların içerisinde zaman zaman zorlu saatler vardır. Bu olmadığında hayat bomboş olur. Yani mümkün değil. Hiçbir anlamı kalmaz. Mesela bak ben aklımı sürekli kullanıyorum. Sürekli dikkatimi Allah'a veriyorum. Ama zorluklara karşı da asla yılmıyorum. Zorluk geliyor, acılar, zorluklar, çileler, imtihanlar geliyor. Bende olumsuz etkisiz oluyor mu? Asla. Olabilir mi? Asla. Dikkatimi Allah'tan dağıtır mı? Asla. Sonucunda ne oluyor? Bak Allah güzel hanımlar şeklinde tecelli meydana getiriyor. Ve onları sevdiriyor ve sadık hale getiriyor. Bu mucize aslında, insanlar bunun farkına varamadı. Yani bunun farkına varsa yer yerinden oynar. Yüz elli genç kız deli gibi bir insanı sevecek, görülmüş bir şey mi bu? Akıl durduracak bir şey bu, harikuladelik var.
Mesela münafıkların aklı duruyor, bir mana veremiyorlar. Ne var diyor, ne oluyor ki diyor nereden çıkarttınız diyor. Çünkü onlara göre sokak kafası vardır, kafalama vardır, ilkel felsefe vardır. İlkel çıkarlar vardır. Basit mantıklar vardır. Peygamberimiz zamanında da adamın kafaya bak; hava sıcak diyor. E? Bu havada çıkılmaz savaşa diyor, o kadar. Kafa bu kadar küt. Müslümanın sıcağı düşünecek durumu olur mu? Acıyı düşünecek durumu olur mu? Acıyı kale alır mı Müslüman? Allah'ın sevgisi için isterse yansın çölde, ne takar yani? Mesela ‘savaşmayı bilseydik gelirdik.’ Ahlaksız, savaşmanın bilinecek ne yönü var? Allah seni savaştıracak. Senin yapacağın ne var? Dünyanın en ustası bile olsan Allah kafana bir şey isabet ettirir indirir aşağıya. Ustalıkla ne alakası var? Bu aşkla ilgilidir. Ama adama anlatsan ahmak anlamaz. Yani münafığa sen bunu nasıl anlatacaksın? Olur mu ya diyor, ustalık gerektiriyor diyor. En usta adamı bile devirir savaş. Ama en bilmeyen adam bile savaşta çok başarılı olur ve hiçbir şey de olmaz. Yani savaşın ustalıkla alakası yok yürekle alakası vardır, cesaret ve karalıkla alakası vardır. Bunun gibi.
