Adnan Oktar'ın 6 Kasım 2017 tarihli A9 TV röportajından
İZLEYİCİ SORUSU: Günümüz gençliğinin uyanıklığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
ADNAN OKTAR: İyidir de uyanık olması canlı olsun. Uyuşmuş uyuntu çok kötü şizofren gibi bir görüntüdense, canlı aktif bir gençlik çok daha güzeldir. Uyuntuluk şeytanın etkisiyle olur yani böyle içine kapalı, bitkin. Gelenekçi Ortodoks sistem bunu çok takviye eder. Yani bakışlar ağırlaşmıştır, konuşma ağırlaşmıştır, hareketler ağırlaşmıştır. Oryantasyon düşüyor artık. Yani hiç hoş bir şey değil. Akıl hastalarında falan görülen özellikler bunlar.
Yani canlılık normal insanın vasfıdır. Uyanıklık da öyle bir gencin ateş gibi olması lazım. Böyle bitaplık, içine kapalılık, terbiyelilik adına, efendi kız adına, efendi delikanlı adına böyle şizofren bir karaktere girmek ahmaklıktan başka bir şey değildir. Bu aptalcadır. Din böyle bir şey söylemez, İslam böyle bir şey söylemez. Yani aptal olan, bir şeyi anlamayan, hayatı anlamayan, Yani cinselliği anlayamayan, dünyayı anlayamayan, tarihi, felsefeyi hiçbir şeyi anlayamayan, ahmak görünümünde bir fotoğraf meydana getirmek diyelim, bu insanın üstünlüğünü değil de aptallığını vurgular. Bazı tipler yapar onu. Yani hiçbir şeyden anlamayan, hiçbir şey bilmeyen, dünyayı tanımayan, dolayısıyla da saftır, temiz kalplidir. Ama yani ahmaklık da her yerini kaplamıştır. Bakışlarında ahmaklık vardır. Konuşmalarında ahmaklık vardır. İki lafı bir araya getiremez. Vay evladım derler, bu içine kapalı, çok terbiyeli bir kız. Ağzı var dili yok. Ya çocuk içinde öyle der. Ağzı var, dili yok. Altına bir konuşur, gümüşü hiç söylemez falan. Akıl hastası tarif ediyorlar aslında orada. Yani manyak tarif ediyorlar. Onu güzel bir şey tarif ediyor gibi bir tarif ediyorlar. Çok terbiyelidir diyor. Daima güler yüzlüdür. Adam sürekli sırıtıyor. Manyaklık alametidir, bir insan sürekli sırıtır mı? Ve yüzündeki o bunak ifadesinin, o çökmüş ifadenin iman alameti olduğunu düşünüyor. Birçok yerde yaygındır. Gelenekçi sistemde falan. Mesela yere oturur dizüstü falan. Gıkını çıkartmaz. Acayip sesler çıkartır. Şiirlerle konuşur, böyle menkıbelerle konuşur. Ağır ağır, tane tane. Yavrum diyor, ağır ağır, tane tane.. İnsanın içi bayılır, ağır ağır, tane tane konuşulur mu? Böyle gevrek gevrek, yavaş yavaş sesini üç derece kısıyor. Yani teypte öyle bir şey ayar yapamazsın. Göz böyle Garfield pozisyonunda. Göz kepenkleri gitmiş. Yani her yönden uyuyor beyni uyuşmuş. Bunu iman ve ahlak alameti olarak görüyor.
Mesela bir şey konuştuğunda bilmiyor oluyor. Bir şeyi fark edememiş oluyor. Bir şeyi sezememiş oluyor. Vay evladım vay diyor. Bak bu o kadar çocuk da o kadar saf ki söyleneni bilmez. Bir şeyi fark edemez. Dünyayı daha yeni tanıyor. Bunun adına angudik denir. Yani bunun makbul olan bir yönü yok. Ahmaklığın bir derecesidir bu. Dolayısıyla Müslüman'da canlılık aktivite olur, beyin berraklığı olur, dil berraklığı olur, akıcı güzel konuşur, hızlı konuşur, yüksek sesle konuşur, mırıl mırıl böyle kedi eniği gibi konuşuyorlar. Aziz kardeşim falan, aziz kardeşim desene adam gibi konuşsana.
Mesela birine para borç veriyor, parayı vermiyor, cingir cingir köpek gibi havlıyor ona. Normal sesinle konuşsana bir adam. Yani gelenekçi Ortodoks sistemi böyle manyaklık sistemine çevirmişler bazı yerlerde bazı kişiler. Dolayısıyla bu modern gençlerde bile, aklı başında insanlarda bile muazzam tahribat meydana getiriyor. Konuşma uyuşukluğu, bakış uyuşukluğu, hareket uyuşukluğu ve anlama uyuşukluğu şeklinde kendini gösteriyor. O kadar avanak olmuş oluyor ki nasıl insanın çocuğun meydana geldiğinden bile haber olmamış oluyor. Kazık kadar kız mesela, kazık kadar oğlan, cinselliği hiç bilmemiş oluyor. İlk defa anlamış oluyor falan. Halbuki kurt gibi internet girer şeyleri bilmiş, öğrenmiş oluyor. Fakat işi ahmaklığa, aptallığa veriyor. Böylece hani afif, namuslu, terbiyeli insan desinler diye yapıyor. Buna gerek yok. Ben gençlere bakıyorum ateş gibiler hepsi. 12-13 yaşında, 14 yaşında cin gibiler.