Sayın Adnan Oktar’ın 14 Mayıs 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından.
İZLEYİCİ SORUSU: Hz. Hızır (as)'ın talebesi olursak ne ile karşılaşırız?
ADNAN OKTAR: Hz. Hızır' (as)ın talebesi olursan bir kere çok güçlü bir kişilik gerekir. Eğer kendinin Hızır olduğunu sana ispat etmeye kalkarsa seni başka bir aleme götürür. Yani seni zamanın dışına çıkartır. Başka bir boyuta geçirir seni. Eğer ona karşı tahammülün gücün varsa senden bağlantısını devam ettirir. Devlet idareciliğinde, devletlerin yıkılışında devreye girer daha çok. Devlet kuruluşlarında devreye girer. Ama kendini ispat etmesi gerektiğinde işte o meşhur yöntemi var onun. Kozalak, hayat suyuna batırıp ensesine dokunduruyor. Şahsın gözünün önündeki perde kalkıyor, zamanı bütün görüyor. Ondan sonra anlatacağını anlatıyor.
12.000. yıllık, ve 10.000 yıllık, 9, 8, 7, 6, 5, 4, 3, 2, 1, 1.000 yıllık bütün taş kabartmalarında ve her ülkede bu resim var. Bu görüntü. Bak kaya suyu elinde, kovada. Balığa sıçrıyor, balığın üstüne balık canlanıyor. “Denizde yolunu tuttu” diyor. Hızır (as) yanından o kovayı hiç ayırmaz. O bileğindeki, iki bileğinde de bulunan cismin ne olduğunu bilim adamları daha bilemiyorlar. Ama vücuttaki elektriği dengelemek için olduğu izlenimini veriyor. O boyut değiştirirken muhtemelen yer çekimi değiştiği için, elektrik yapısı değiştiği için vücudu sarsan bir duruma karşı o bir tedbir olarak görülüyor. Her yerde var, İnkalar’da, her yerde.