Alkas Çakmak: Merhaba Maksim. Seni gördüğüme sevindim. Bir işadamı, sosyal aktivist ve Yahudi olarak sana birkaç soru soracağım. Bildiğimiz kadarıyla Müslüman dünya ile Yahudi dünyası arasında devam eden bir çatışma var. Bir Yahudi olarak ve İsrail’in bakış açısıyla bu çatışmayı nasıl analiz edersin? Ve bu çatışmayı durdurmak için ne yapılabilir?
Maxim Babitski: İyi akşamlar! Yahudiler hiçbir zaman savaşmayı seven bir millet olmamıştır. Müslümanlarla bir problemimiz yok. Bizim asıl problemimiz ekstremist ve fanatiklerledir. Yani, gelip bizi öldürmek isteyenlerle. Nereden baksanız yaklaşık 70 yıl önce Musevi Soykırımını yaşamıştık. İsrail devletinin kurulma nedeni de budur ve belki de başka türlü olsaydı böyle bir ülke hiç olmazdı. Çünkü Yahudilerin yaşamak ve kendini savunmak için bir yere ihtiyacı vardı. Biz kendimizi savunabiliyoruz. Ama biz kimseye saldırmadık. İster Yahudi dini olsun, ister Tevrat olsun, ister Kuran veya İncil olsun, bu dini kitapların hiçbirisinde öldürmek öğretilmiyor. Hiçbirisinde kötülük öğretilmiyor, hepsinde iyilik öğretiliyor. Dahası bu kitapların hepsinde hemen-hemen aynı şeyler yazılıyor. Günümüzde Müslüman ekstremistlerin yaptığı, Kuran'ı kendilerince yorumlamak ve orada olmayan şeyleri eklemektir. Kuran’da Yahudileri öldürenlerin 30 küsur bakire eşi olacağı yazmıyor. Bu tarz bir hüküm, Kuran'da yazılı olamaz. Kuran’ın Kendisi insanlara nefreti öğretmiyor, tam tersi Kuran nefreti yasaklıyor. Tekrar ediyorum, diğer dinlerde olduğu gibi. Tüm dinler insanın iyilikle yaşaması gerektiğini savunur, kötülükle değil.
Yahudiler ve Müslümanlar arasındaki problemleri nasıl çözebilirsiniz? Örneğin şu an sınırlarımızda savaş var. Sık sık Suriye'den birine yardım etmekle suçlanıyoruz. Aslında bu doğru değil, Suriye'den kimseye yardım ettiğimiz yok. Biz sadece hastanelerimizde olan kadın ve çocukları tedavi ediyoruz.
Alkas Çakmak: Evet, bunu duymuştum. Müslüman kadın ve çocuklara yardım ettiğiniz için size minnettarım ve bu çok güzel bir davranış.
Maxim Babitski: Evet, biz yardımımıza ihtiyacı olan herkese yardım ediyoruz. İsrail'in herhangi bir yere saldırdığı konuşulduğunda, yaptığımız tek şey aslında, tehlike hissedersek, silahlı bir yayanın yaklaştığını, düşmanlarımızla ve terör örgütleri ile birlik olduğunu görürsek o zaman onlara saldırmak, o zaman kendi hayatımız için savaşıyoruz. Problem şu ki, günümüzde Filistin'i alsak bile, bir girişimde bulunmak, herhangi sıradan bir konudan dolayı bile bir anlaşmaya varmak çok zor. Birincisi nesilden nesile insanlar kin ve nefretle beslendiler. İkincisi aslında bu savaştan para kazanıyorlar. İnsani Örgütlerden aldıkları yardımlar halka ulaşmıyor bile.
Alkas Çakmak: Bu işle ilgili olanlar, o yardımları kendi ceplerine atıyorlardır.
Maxim Babitski: Herkes parayı kendi cebine atıyor. Evet, kesinlikle yönetim bu parayı cebine atıyor. Nüfus ise açlık çekiyor ve biz bir şey yapamıyoruz. Halk yönetimin değişmesi gerektiğini anlayana kadar elimizden bir şey gelmez, bu konuda bir gelişme olmayacaktır. Ama biz yardıma hazırız. Defalarca sınırda sanayi bölgeleri kurmayı, onlara iş fırsatları sağlamayı teklif ettik. Dahası çalışan Filistinlilerin çoğu İsrail'de çalışıyor.
Alkas Çakmak: Evet, birçok Filistinli sanayi bölgelerinizde çalışıyor.
Maxim Babitski: Evet, onlar inşaatlarda ve mümkün olan her yerde çalışıyorlar. Bizim Filistinlilere sunduğumuz şey tam olarak şu: ''Bizimle barış içinde yaşayın, biz de sizin ekonominizi düzene sokalım'.' Çalışmanız için fabrikalar, müesseseler açalım. Sizin için iş geliştirelim, biz bunu yapabiliyoruz. Sizi temin edebilirim ki, herkes her şey söyleyebilir ama Yahudilerin aptal olduklarını söyleyemez.
Alkas Çakmak: Tabi ki..
Maxim Babitski: Bu nedenle de artık günümüzde İsrail'in Arap, Müslüman ülkelerden ılımlı olanlar ile anlaşma sağlamaya çalıştığı bir sır değil.
Bazı müzakereleri ve anlaşmaları tek tek saymayı sevmiyoruz, ama ben size daha fazlasını söyleyeceğim. 5 dakika önce haberlerde ilk İsrail yük uçağının Suudi Arabistan'ın üzerinden uçtuğu açıklandı. Daha önce bunu yapmamıza asla izin vermezlerdi.
Alkas Çakmak: Olağanüstü! Evet bu sadece Suudi Arabistan ve İsrail için değil dünya için de iyi bir haber.
Maxim Babitski: Tabi ki, biz işbirliği ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Bize fazlası gerekmiyor, sadece barış içinde yaşamak istiyoruz!
Son Lübnan savaşında kendi çocuklarım bomba barınaklarında uyudu. Tam bir ay bomba barınaklarında yattılar. Devamlı siren sesleri duyuluyor ve roketler atılıyordu. Küçük bir çocuğa bize neden ateş edildiğini nasıl açıklayabilirsin ki? O küçük bir çocuk ve bundan dolayı tüm hayatı boyunca etkileneceği bir darbe alıyor.
Alkas Çakmak: Bundan yara alıyor.
Maxim Babitski: Bu yüzden de hep diyoruz, kendimizi savunmamız gerekirse savunuruz. Biz küçük bir ülkeyiz ama gururlu bir ülkeyiz, savaşabiliriz. Ama örneğin bizim ordumuzun adı Rusçaya tam olarak şöyle çevriliyor: ''İsrail Savunma Ordusu.'' Yani biz sadece kendimizi savunuyoruz, saldırmıyoruz ve barış içinde yaşamak istiyoruz.
Alkas Çakmak: Çok güzel sözler sarf ettiniz. Sadece şunu ekleyebilirim;
Dünyada birçok Müslüman var ve bizler sizinle işbirliği yapmaya hazırız. İyi insanlar birlikte çalışmaya başlarsa, kötü niyetli insanlar bundan çekinir ve bu da terör faaliyetlerini önler diye düşünüyorum. Bu nedenle her zaman kendi kanallarımızı dinliyoruz. Dünya için gerçekten barış isteyen ve barışı savunan iyi insanlar var. Bu yüzden de bizim bu amaçla birleşmemiz gerekiyor ve biz kendi ülkemizde buna hazırız. Sizin de kendi ülkenizde buna hazır olduğunuzu biliyorum.
Maxim Babitski: Tevrat'ta böyle bir ifade var ''elinle birlikte kalbini de aç.' Yani eğer bir şey vereceksen kalbinden gelerek ver.
Alkas Çakmak: Bizim de ellerimiz açık. Çok memnun oldum. Size çok teşekkür ederim. Yine ve yine teşekkür ederim. Ben fazlaca teşekkür etmiş oldum ama.
Alkas Çakmak: Çok güzel noktalara değindiniz. Böyle barış isteyen insanların olduğunu bilmek beni mutlu ediyor. Böylesine iyi insanlarla birlikte çalışmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu durumda, dünyayı karıştıran kötü insanlar kendi kötü amellerini gerçekleştirmekten korkacaklardır. Çocuklarımız ve torunlarımız daha iyi yaşayacaklardır. Siz insanlar buluşunca birbirlerine ellerini açarlar demiştiniz. İşte ben de çok memnun olduğumu dile getiriyor ve elimi açıyorum. Çok sağ olun! Teşekkür ederim Maksim! Sosyal aktivist, iş adamı ve arkadaşımız. Teşekkürler!
