Alıntılar
Gerçek demokrasi için gayret ettiğimizde İslam’la karşılaşmış olacağız. Çünkü İslam’la gerçek demokrasi aynıdır. Özgürlük, sevgi, barış, kardeşlik, iyilik, yardımlaşma, dostluk, iyi niyet, samimiyet, hoşluk, Allah’tan korkma, Allah’ı çok sevme, güzel olana muhabbet, bilim, sanat, estetik bunların hepsini elde ettiğimizde İslam karşımızda. Bütün İslam aleminin bir lideri olacaktır. Müslümanların başsız olması diye bir konu olmaz ama bu bir yobazlık tarzında, anti demokratik, anti laik, gözü dönmüş, eli kılıçlı bir yobaz atağa şeklinde değil; sevgi, merhamet, şefkat, akıl, demokrasi, iyilik, güzellik, bilim ve sanatın en yüksek noktasının uygulandığı, en yüksek medeniyetin uygulandığı bir birlik olacaktır. Hz. Mehdi (as) sevgi, merhamet, şefkat, akıl, dostluk, güzellik, sanat, estetik insanıdır. Avrupa zaten kabul edecek, Amerika zaten kabul edecek, bütün dünya masonluğu severek kabul edecek, bütün Tapınak Şövalyeleri, Gül Haç Teşkilatı ve bütün dünya derin devletleri kabul edecek. O yüzden dünyanın imamı oluyor Hz. Mehdi (as). Yaşamak çok zor zaten, hayat çok zor, Allah öyle yaratmış. Bir de bunun üstüne bağnazlık gibi bir kambur getirirsen; işte gülmeyeceksin, sokağa çıkmayacaksın, telefonla konuşmayacaksın, mahvolur toplum, mutlu insan kalmaz. Dimağı da durur, beyni de durur, çalışamaz, bir şey de yapamaz, bir şey de üretemez, sanat gücü de kalmaz. Yani ‘gelenekçi Ortodoks İslam anlayışıyla’ bir yere varılmaz. Mahvolur insanlar. Bir ülkeyi yıkmaya kalktılar mı önce oranın insanlarını sevgisiz, kindar, kaba, vahşi, görgüsüz, estetikten uzak, sanattan uzak, kan dökücü, etrafa nefret tohumları saçan, hiçbir ırkı hiçbir toplumu sevmeyen, vahşileşmiş insanlar haline getiriyorlar. Ondan sonra o insanları yok etmek, o toplumu yok etmek çok kolay oluyor. İlk ön aşaması bu oluyor.