Sayın Adnan Oktar’ın 5 Haziran 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından.
İZLEYİCİ SORUSU: CHP'ye nasıl bir çizgiyle gitmeli?
ADNAN OKTAR: Aslında aklı başında gidiyor CHP ama bu PKK konusunda, Güneydoğu konusunda çok kararlı, milliyetçi bir duruş sergilemesi lazım, hiç taviz vermeyen. Yani öyle bir üslup görmedik. O çok ürkütücü, onu kaldırmaları lazım. Ama akılcı yönleri de güzel ve akılcı konuşmalar yapıyorlar.
Sayın Muharrem İnce'nin şakacı, rahat üslubu falan güzel ama onu sertleştirebiliyor bazen, ona gerek yok. Onu geri çeksin. Ve dindarlığa eğilimin gittikçe güçlenmesi. Dindar söylemin artması CHP'yi çok değerli hale getiriyor, çok kıymetli hale getiriyor. CHP de bizim partimiz. Modern, kaliteli bir partidir.
Sayın Kılıçdaroğlu da aklı başında bir insan. Sayın Muharrem İnce de şefkatli, sevecen, aklı başında bir insan. Ama bence sert üslup değil de daima akılcı üslubun üstünde durmak gerekiyor. AK Parti'yi eleştirebilirler de mahsuru yok. Yani dostane, akılcı bir çizgide gidebilir.
Dindarlığın daha yoğunlaşması gerekiyor CHP’de. Halk ondan çok korkuyor. Yani modern dindarlık. Kuran Müslümanlığına sahip çıksın. O zaman Tayyip Hoca'nın eli de rahatlar. Şu an mesela yobazların makasında Tayyip Hoca. Bu Katoliklerin yani Katolik Müslümanlar, Ortodoks Müslümanın makasının arasında. Onun için çok özenli bir politika izliyor. Ama CHP de desteklerse Tayyip Hoca'yı Kuran Müslümanlığı konusunda o zaman yollar açılır. Yani çok kararlı bir üslupla bunu yapsın CHP. Mesela desin ki Kuran yeterlidir, Kuran'a uygun hadisi kabul ederiz. Bunun dışındaki hadisi kabul etmeyiz. Daha önce bir kere söylediler hatırladığım kadarıyla ama bunu defaaten vurgulamaları gerekiyor. Katolik bağnaz Müslümanların saldırısına karşı da Tayyip Hoca'dan yana olmaları lazım. Çünkü sayıları az değil. Zor durumda kalabilir öbür türlü Tayyip Hoca.
Onun dışında ben CHP'nin riskli yanlış bir yönünü görmüyorum. Fakat tabii ufukları yok, o yanlış. Ekonomi ufku yok. Yani şunu yapacağız, bunu yapacağız falan. Halbuki çok kolay, masa başında otursalar, düşünseler, bir günde otuz tane akıllarına gelir. De mesela şuralara şu barajları yapacağız, şunları yapacağız. Yol-köprü yapacağız de yani ne var? Hiçbir şey dedikleri yok. Bu biraz garip duruyor. Sanki durumu muhafazayla görevliymiş gibi. Böyle olmaz.
Bir de sürekli yıkacağız yıkacağız deyil de mevcudu katlamalı genişleterek daha da iyi geliştireceğiz demeleri lazım. Mesela havaalanı, daha iyisini yapacağız, daha geliştireceğiz. İşte Kanal İstanbul Projesi, güzel bir proje, destekleyeceğiz, geliştireceğiz. Bunlar CHP'yi güçlendirir. Ama onu durduracağız, bunu durduracağız, her şeyi engelleyeceğiz, bu CHP'yi kilitler. Mevcutları, hepsini destekleyip geliştireceğiz.
Ama mesela o şeyi riskli görüyor olabilirler atom santrali, nükleer santral. Yani o makul, düşünülebilir. 50'ye 50 düşünülebilir. Mesela o ayarda elektriği başka yerden elde ediyorsa, edecekse, projesi varsa bunu diyebilir. Bunda bir şey yok. Ama güzel projeleri durduracağız, bu olmaz. Dindarlığı da iyice tırmandırabilirler.
HDP'yi dindar çizgiye çekebilirler. Bölünmeye karşı tavır alabilir HDP. CHP bastırsa onlar bayağı etkilenebilirler. Yani sol bu konuda güçlü demeçler verirse onların da bundan etkileneceğini düşünüyorum. Dolayısıyla CHP, ben abartıldığı kadar anormal bir parti olduğunu inanmıyorum. Yani öyle bir şey yok. Aklı başında bir parti. Fakat ufuk zayıf, çok zayıf. Dindarlığı çok daha iyi vurgulayabilirler. Bir de mevcutları yıkacağız politikasından vazgeçmek lazım.