Sayın Adnan Oktar'ın 25 Mayıs 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından.
İZLEYİCİ SORUSU: Genç kızlar neden evliliği, hayatı garantiye almak için görüyor?
ADNAN OKTAR: Ne yapsınlar çocuklar? Her yerde ezmeye kalkıyorlar, iş yerine gidiyor, adam sarkıntılık ediyor. Mesela güzel bir genç kızın bir iş yerinde çalışması çok zor. Adam anında sarkıntılık etmeye başlıyor densiz densiz. Bir de gıcık gıcık tipler, sarımsak, bayat yoğurt kokan tipler. Bir de umut var yani, umudu da var o da inanılır gibi değil. Belini doğrultamıyor, yoluna gidemiyor gariban böyle camlara falan çarpıyor. Son derece güzel bir kıza böyle kendince sululuk yapıyor densiz.
Babası-anası da hadi git evlen işte koca bul kendine diyor abisi falan. Genç kızların durumu çok zor. Lekelenmesi de çok kolay oluyor Allah esirgesin. Adam bir resim çekiyor beraber, diyor biz bununla ne günler geçirdik diyor otelde falan şöyle. İnsanlar içinde de ahlaksız da baya olduğu için hemen onu yayıyorlar ve o ana konu oluyor. Unutmuyor herif, mesela on sene geçse bile unutmuyor. Ana malzeme oluyor.
O yüzden genç kızların ödü kopuyor ufacık bir açık vereceğiz, ufacık bir şey olacak diye. İşte evleneyim de kurtulayım artık. Çünkü namusu, iffeti, her şeyi hayatı da garantiye alınmış oluyor bir anlamda. Adamlar da tabii öyle olmuyor. Adamlar ya sille-tokat dövüyor ya öldürmeye kalkıyor. Baksana bu televizyonda gösteriyorlar. Adam silahı çıkarıyor dokuz el silah sıkıyor adama. Karısı müdahale etmek istiyor. Çarşaflı bir genç kız baya da güzel canım benim. Ona da kurşun sıkıyor herhalde birkaç el. İkisini de orada öldürüyor. Kimse de bir şey demiyor tabii. Adam elinde silahı sallaya sallaya geziyor sokakta inanılır gibi değil. Seyrediyor adamlar. Koskoca silah, 14’lü silahı elinde böyle sallaya sallaya geliyor. Adama doğrultuyor yine seyrediyorlar. Adama kurşun sıkıyor, yine seyrediyorlar. Bana dokunmayan yılan kafasındalar yani. Çok korkunç bir şey bu facia. Yazık çocuğa da yazık, genç kıza da yazık. Adamlar da baya rahat baktım koşarak falan çekip-gidiyor, kaçıyor. Bazen de unutuluyor onlar, kaybolup gidiyor adamlar. Yani yaşıyorlar. Böyle şeylere çok hassas olmak lazım. Görenin anında karşılık vermesi lazım.