Günümüzde “yanlış Müslüman modeli” algısı, İslam dünyasının en önemli sorunlarından biridir. Oysa İslam, kaliteyi, estetiği, temizliği, ilmi, güzel ahlâkı ve yüksek bir kültür anlayışını emreder.
Bazı toplumlarda bilgi ve eğitim eksikliği ya da İslam’ın Kur’an yerine yanlış kaynaklardan öğrenilmesi, kalite anlayışının zayıflamasına neden olabilmektedir.
Bu videoda, gerçek İslam ahlâkının nasıl olması gerektiğini ve Müslümanların dünyaya yüksek bir kalite, sanat ve ahlâk örneği sunması gerektiğini ele alıyoruz.
Günümüzde Yanlış Müslüman Modeli Algısı
Şu an İslam aleminin en büyük problemlerinden biri, tüm Müslümanlarda olması gereken kalitenin bazı toplumlardaki eksikliğidir. Elbette İslam ahlakını en doğru şekilde algılayıp yaşayan, kaliteye, sanata, estetiğe gereken önemi veren çok samimi Müslümanlar da vardır. Ancak bazı Müslüman toplulukları kimi zaman bilgi ve eğitim eksikliğinden, kimi zamanda İslam'ı Kuran yerine bazı yanlış kaynaklardan öğrenmelerinden dolayı kalite yönünden eksik kalabilmektedirler.
Müslümanlar aleyhinde propaganda yapmak isteyen bir takım odaklar da kalite eksikliğinin yoğun yaşandığı toplumları dünyaya kendilerince gerçek Müslüman modeli olarak tanıtmaya çalışırlar. Bu sebeple televizyonlarda, gazetelerde, internete yüklenen resim ve videolarda Müslümanlardaki kalite eksikliğini ortaya koyan manzaralarla sıkça karşılaşırız. Dolayısıyla bu gibi İslam'ı yanlış algılayıp yanlış şekilde yaşayan Müslümanlar, tüm dünyanın İslam'ı yanlış tanımasına yol açarlar. Bu yanlış örnekler nedeniyle birçok insanın zihninde Müslüman denilince katı, sevgisiz, neşesiz, sanattan anlamayan, bilimi dışlayan, espri anlayışı olmayan, güzel ve estetik giyinmeyi bilmeyen, modernlikten uzak bir insan modeli canlanır.
Müzikten zevk almayan, neşeli insanlara tepki gösteren, temizliğe dikkat etmeyen, nezaketsiz, şefkatsiz, kadınları ikinci hatta üçüncü sınıf varlıklar olarak görüp onlara değer vermeyen bir anlayış, dünyanın pek çok yerinde Müslümanların güya temel özellikleriymiş gibi algılanır. Ve bu algıda elbette ki dünya genelinde büyük bir rahatsızlık ve tepkiye neden olmakta, insanları İslam'a karşı tavır almaya yöneltmektedir.
Bu durumun gerçek sebebi İslam'ı yanlış bir anlayışla yaşayan ve bu yüzden de yanlış tanıtanlardır. Bir kısım Müslüman kardeşlerimiz ise bunun farkına varmıyorlar. İnsanları İslam'a tavır almakla ve Müslümanlara düşman olmakla suçluyorlar. Oysaki insanlar gerçek İslam'a değil, gördükleri yanlış modellere karşı tepkililer. Bu kalitesizlik onların İslamiyet'i doğru tanımamalarına sebep oluyor. Duyulan bu tepkinin ikinci bir sebebi de gerçek İslam ile alakası olmayan kalitesiz ve bakımsız bir yapıyı bazı bilgisiz kişilerin savunmadaki kararlılıklarıdır.
Oysa din, sevgi, şefkat, merhamet, dostluk, temizlik, neşe, iyilik, güzellik, kalite, huzur, insanları kucaklama, çocukları, yaşlıları, fakirleri, yetimleri, muhtaçları, bitkileri, hayvanları, kısaca Allah'ın yarattığı her şeyi, tüm varlıkları sevmek demektir. Böyle üstün bir ahlak anlayışı ise elbette ki hayatın her alanına, insanların tüm düşünce ve tavırlarına müthiş bir kalite ve seçkinlik kazandırır. Dolayısıyla Kuran'da tarif edilen bu güzel ve yüksek ahlakı yaşayan Müslümanlar, yeryüzünün en kaliteli ve asil insanları olmuş olurlar.