Darwinizm'i Fikren Yerle Bir Eden Sayın Adnan Oktar'dır

Sayın Adnan Oktar 1979 yılından bu yana yaklaşık 30 yıldır Darwinizm'e karşı büyük bir ilmi mücadele yürütmektedir. Ve bu mücadele Darwinizm'in ilmen yerle bir olmasının en önemli vesilelerinden biri olmuştur.

70'li yıllarda Türkiye'de Darwinizm'e inananların oranı %90'ları bulurken, bugün Türkiye dünyada Darwinizm'e en az inanılan ülke olmuştur. Elbette bunda Sayın Adnan Oktar'ın evrim teorisinin bilimsel geçersizliğiyle ilgili hazırlamış olduğu 100'den fazla kitabın, Sayın Adnan Oktar'ın eserlerinden faydalanılarak hazırlanan yüzlerce internet sitesinin ve belgeselin, yüzlerce makale ve gazete ilanının çok büyük etkisi vardır. Tüm bu çalışmalar, Darwinizm'in geçersizliği konusunda halkımızın tam anlamıyla bilinçlenmesini sağlamıştır.

Sayın Oktar'ın eserleri ve ilmi çalışmaları yalnız Türkiye'de değil, dünyada da büyük yankı uyandırmakta, Science, Nature, New Scientist  gibi bilim dünyasın önde gelen Darwinist yayınları sık sık Adnan Oktar'ın çalışmalarını konu alan haber yapmakta, Adnan Oktar tarafından yapılan anti-Darwinist faaliyetlerin yeni bir çığır açtığına dikkat çekmektedirler.

Amerikan Bilim Eğitimi Ulusal Merkezi (National Center for Science Education) tarafından yayınlanan  Reports  dergisinin yaptığı haberde 30 sayfasını Sayın Adnan Oktar'ın Evrim Aldatmacası adlı eserine ayırması, Science dergisinin "Yaratılışçılık Asya ve Avrupa'nın Birleştiği Yerde Kök Salıyor" (Creationism Takes Root Where Europe, Asia Meet) başlıklı bir makalesinde ise; Harun Yahya'nın kitaplarının pek çok yerde ders kitaplarından bile daha etkili olduğunu söylemesi bunun örneklerindendir.

New Scientist dergisi ise, "Burning Darwin" başlıklı bir makalede, dünyada evrim teorisine karşı yürütülen entelektüel kampanyada Adnan Oktar’ın eserlerinin önemli bir yeri olduğunu vurgulamış ve  "Harun Yahya uluslararası bir kahraman. Kitapları İslam Dünyası'nın her yanına yayılmış durumda."  demiştir.

Özellikle Sayın Oktar'ın en son eserlerinden biri olan  Yaratılış Atlası  başta Fransa olmak üzere tüm Avrupa ve Amerika Darwinistleri arasında büyük paniğe vesile olmuş, bu muhteşem eser Batı basınında "Deprem etkisi meydana getiren kitap", "Gökgürültüsü gibi patlayan kitap", "Yetkilileri şoka uğratan kitap" gibi olağanüstü tasvirlerle yer almıştır. Yaratılış Atlası’nın Avrupa’ya ulaşmasının ardından Avrupa Parlamentosu alelacele bir toplantıyla, Sayın Adnan Oktar’ın ilmi çalışmaları karşısında düştüğü paniği, Yaratılışı anlatan eserlerin okullarda okutulmasını yasaklamakla bastırmaya çalışmıştır.

Özetle Sayın Oktar’ın anti Darwinist ve anti materyalist ilmi çalışmaları, Darwinizm’e ve dolayısıyla komünizme fikren öldürücü darbeyi indirmiştir. Bu nedenledir ki ülkemizde ve dünyada materyalistler, komünistler ve Darwinistler tek hedef olarak Sayın Adnan Oktar’ı görmektedir. Evrimi anlatmak için yapılan her toplantıda, seminerde ve panelde; evrim taraftarı neredeyse tüm yazılarda; evrimi savunan her girişimde ana konu Sayın Adnan Oktar ve eserleri olmakta, Darwinistler ve materyalistler Sayın Oktar’ın, ideolojilerini fikren yerle bir etmesine ağlamaktadırlar.

Sayın Adnan Oktar tarafından kararlılıkla sürdürülen anti-Darwinist kültürel faaliyetlerin ve ilmi mücadelenin vesilesi ile bugün Türkiye dünyanın Darwinizm safsatasına inanmayan bir numaralı ülkesidir.  Türk halkı Darwinizm'in aldatmacalarına karşı bilinçlenmiştir ve yapılan araştırmalar da bu gerçeği açık bir biçimde ortaya koymaktadır. 

Science dergisinin 2005 yılında 32 Avrupa ülkesi ile ABD’de yaptığı araştırmada, TÜRKİYE EVRİM TEORİSİNE EN AZ İNANAN ÜLKE ÇIKTI.

Dünya çapında aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 23 ülkede gerçekleştirilen 'inanç araştırması' çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Türkiye, yüzde 91 ile 'Allah'a inanların en çok yaşadığı 2'nci ülke oldu.

TESEV'in raporunda açıklanan bir başka sonuca göre ise Türkiye'de, kendini "dindar" olarak niteleyenlerin oranı %93,2. Türk Milleti'nin ve özellikle gençlerin Darwinizm'in geçersizliği hakkında bilinçlenmesi üzerinde Sayın Oktar'ın eserlerinin açık etkisi, Darwinistler tarafından da sık sık ifade edilmektedir. Genetik bilimi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Nihat Bozcuk "Evrim Kuramı'nın Günümüzdeki Konumu" başlıklı konuşmasında bu gerçeği şu şekilde ifade etmektedir:

"Yıllarca üniversitelerde genetik bilimi hakkında dersler verdim. Şunu gördüm ki... Darwin, bir bilim adamı olarak görülmüyor. Öğrenciler, Darwin’in şarlatan ve din düşmanı olduğunu düşünüyor.... Öğrenciler, (evrim)kuramla ilgili sorduğum sorulara çok güzel, yerinde cevaplar vermiş olsa da yazdıkları cevaplara inanmazlardı. Evrim kuramı ile ilgili her şeyin saçma olduğunu düşünürlerdi. 80'DEN SONRA BÖYLE DÜŞÜNEN ÖĞRENCİLERİN SAYISI ARTTI... GEÇMİŞTE EĞİTİM SİSTEMİMİZDE DARWİN'E KARŞI BU KADAR TEPKİ YOKTUR. TEPKİNİN YOĞUNLUĞU 1985 YILINDAN İTİBAREN ARTMIŞTIR... Biyologdan tutun, kadın doğumculara kadar üniversitelerde evrim kuramını anlatan kişiler var. Bu kişiler evrim kuramını yeteri kadar bilmedikleri gibi, kabul de etmiyorlar."

Prof. Dr. Ali Nihat Bozcuk’n verdiği 1985 tarihi, Sayın Adnan Oktar’ın Darwinizme karşı ilmi mücadelesinin başladığı yıllardır. Yani Ali Nihat Bozcuk, açıkça Sayın Adnan Oktar’ın eserlerini yayınlamaya başlamasıyla yenilginin başladığını itiraf etmektedir. Türkiye'deki önde gelen evrim savunucuları ndan biri  olan Prof. Ali Demirsoy, evrimcilerin yaşadıkları bu büyük yenilgiyi şu sözleriyle dile getirmektedir:

" BIRAKIN ÖĞRENCİLERİ, EVRİM TEORİSİ DERSİ VEREN HOCALARIMIZIN DAHİ DÜŞÜNCELERİNİ DEĞİŞTİREMEDİM.  (Geo Dergisi, Nisan 2007, sf. 76-78)
EVRİM KİTABI YAZMIŞ, YILLARCA TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ÜNİVERSİTESİNDE BU KONUDA DERS VERMİŞ SAYGIDEĞER RAHMETLİ BİR HOCAMIZ, bir gün beni kimsenin olmadığı bir odaya çekerek, sana bir  şey sormak istiyorum Ali’ciğim dedi, buyur hocam dedim:
- SEN GERÇEKTEN EVRİMLEŞME OLDUĞUNA İNANIYOR MUSUN? DEDİ.
- Sizin kuşkunuz var mı hocam?
- Yıllarca bu dersi vermiş ve kitabını yazmış olmama rağmen, BEN PEK İNANMIYORUM DEDİ.
O an, işimizin çok zor olduğunu fark ettim."
(Prof. Ali Demirsoy, Biyoloji eğitiminde evrim sempozyumu’ndaki sunumundan, Türkiye’nin Evrimi Algılaması 3-4 Mayıs 2007)

Ali Demirsoy bu yenilgiye vesile olan kişinin ise Adnan Oktar olduğunu şöyle dile getirmektedir

:" ... Bugüne kadar hiç kimsenin başaramadığı teknik ve mükemmeliyette kitap, kaset, video, vd. araçlarını kullanarak geniş bir kitlenin, özellikle eğitim yaşındaki insanların, çıkmaza sokulmasını sağlamaya çalışmaktadırlar. BU DA BAŞARIYA ULAŞTI  MI? BANA GÖRE ULAŞTI. Yapılan birkaç anketten biliyorum. Lise çağındaki öğrencilerin %70’ evrime inanmıyor; %50’si tehlikeli bir akım olarak görüyor, galiba yalnız %5’i evrim olabilir diyor.
ÜMİDİN  VAR MI DİYE SORARSANIZ? AÇIKÇA KUŞKULUYUM.
(Prof. Ali Demirsoy, Biyoloji eğitiminde evrim sempozyumu’ndaki sunumundan, Türkiye’nin Evrimi Algılaması 3-4 Mayıs 2007)

Bir diğer itiraf da evrimci Prof. Erksin Güleç’ten geldi: Hürriyet gazetesinin 14 Ocak 2007 tarihli Pazar ilavesinde yayınlanan bir röportaj Yaratılış gerçeği karşısında yenilgiye uğrayan evrimcilerin hüsran ve yıkım psikolojisinin açık izlerini taşıyordu. Prof. Güleç, kendisine sorulan "Bir ankete göre Türkiye’deki biyoloji ve fen öğretmenlerinin yarısından fazlası evrim kuramını ya tam olarak ya da hiç benimsemiyor. Bu sizce tedirgin edici mi?" sorusuna söyle cevap verdi:  

"Sinir bozucu!" 
(Prof. Erksin Güleç , Hürriyet gazetesi, 14 Ocak 2007)

Bu cevap evrim teorisinin ülkemizdeki yenilgisinin Darwinistler üzerinde nasıl bir etki meydana getirdiğini göstermektedir.

Türkiye’de ve dünyada Darwinist, materyalist, komünist çevrelerde yaşanan bu panik, ideolojilerinin ellerinden gittiğini görmenin paniğidir. Darwinizm bilimsel olarak çökmüştür, ve onlar için daha da acı olanı, bu gerçeği Sayın Adnan Oktar vesilesiyle tüm dünya öğrenmektedir. Bu durum karşısında Darwinistlerin tek yapabildiği ise baskıcı ve faşist yöntemlerle, kitapları yasaklatmaya, sergileri kapattırmaya, konferansları durdurmaya çalışmaktır. Fikre fikirle karşılık veremeyen, Sayın Oktar’ın ortaya koyduğu somut bilimsel bulgulara karşı delil sunamayan Darwinistler çareyi yasaklarda, baskılarda, iftiralarda aramakta, ancak boşa uğraşmaktadırlar. Çünkü Sayın Adnan Oktar’ın yürüttüğü bu ilmi mücadele vesilesiyle, 150 yıldır dünyanın başına bela olan, insanlığa sadece acı getiren Darwinizm ve materyalizm bir daha geri dönmemek üzere tarih sahnesinden silinecektir. Ve Darwinistler ve materyalistler ne kadar çabalasalar da bu güzelliğe engel olamayacaklardır!

Sayın Adnan Oktar ve eserleri, evrimcileri fikren hezimete uğratmıştır. Allah’ın izniyle 150 yıldır dünyanın başına bela olan, insanlığa sadece acı getiren Darwinizm ve materyalizm bir daha geri dönmemek üzere tarih sahnesinden silinecektir.

 

“Onlar, Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek  istiyorlar. Oysa Allah, kendi nurunu tamamlayıcıdır; kafirler hoş görmese bile. Elçilerini hidayet ve hak din üzere gönderen O'dur. Öyle ki onu (hak din olan İslam'ı) bütün dinlere karşı üstün kılacaktır; müşrikler  hoş görmese bile.”
(Saff Suresi, 8-9)