ADNAN OKTAR: Hoş geldiniz. Neydi ismi?
OKTAR BABUNA: Asaf Ronel.
ADNAN OKTAR: Şeref verdin, onur verdin.
BÜLENT SEZGİN: Adnan Bey, misafirimiz, İsrail’in en çok okunan gazetelerinden Haaretz’in Dünya Haberleri Editörü.
ADNAN OKTAR: Sizi dinliyorum.
ASAF RONEL: İslam’ı ve Kuran’ı yorumlamanızla ilgili kısa bir yorum yapar mısınız?
ADNAN OKTAR: Kuran'a ilave yapılmasını istemiyorum. Kuran'dan çıkartma yapılmasını istemiyorum. Kuran'da Allah ne diyorsa onun olduğu gibi uygulanmasını istiyorum. Kuran'ın sevgi kitabı olduğunu biliyorum. Bütün dünyaya sevgi saçacak bir kitap olduğunu biliyorum. Sevgiyi en güzel anlatan kitap olduğunu bütün dünyanın da bilmesini istiyorum.
ASAF RONEL: Kadınların İslam'daki rolü nedir? Genelde dünyada bu daha farklı bir şekilde biliniyor. Size göre kadınlar İslam'da nasıl olmalıdır?
ADNAN OKTAR: Kadın Allah'ın muhteşem tecellisidir. Dünyanın en güzel varlığıdır. Allah'ın yarattığı muhteşem sanat eseridir. Saygı duyulacak, hürmet edilecek, hayran olunacak ve ömür boyu nimet olarak korunup-kollanacak muhteşem bir varlıktır.
ASAF RONEL: Siz kadınlardan bayan arkadaşlarınızdan kedicik olarak söz ediyorsunuz. Sizce bunun olumsuz herhangi bir anlamı olabilir mi? Ben bunu sadece duydum.
ADNAN OKTAR: Kedi zaten çok tatlı bir varlık. Onun yavrusu daha da tatlı oluyor. Allah'ın muhteşem bir yüzüdür. Dolayısıyla tavşan, kedi, güvercin, bunlar çok güzel varlıklardır. Bir genç kızın da kedinin küçük yavrusu gibi tatlı ve güzel olması da bir iltifattır.
ASAF RONEL: Peki, bu güzelliğe herhangi bir katkı olması için bir cerrahi operasyon hakkında görüşleriniz nedir?
ADNAN OKTAR: Toplumdaki haset eden, kıskanan insanların kendini rahatlatmak için uydurduğu hikayeler. Çünkü kendini çirkin görüyor aynaya baktığında. Kız arkadaşlarımızı gördüğünde, onların güzelliğiyle kendini kıyasladığında acı çekiyor. Ama eğer diyor ben de ameliyat olursam, bana da plastik cerrahi uygulanırsa ben de onlar gibi güzel olabilirim diye kendini teselli ediyor. Teselli edebilir, onda bir mahsur yok. Ama kız arkadaşlarımın hiçbirinin cerrahi operasyonundan geçmediğini ben çok iyi biliyorum. Zaten öyle olsa hastane kayıtları olur ve bilinir. Hepsi doğal güzel.
ASAF RONEL: Peki siz cerrahi operasyonlara karşı mısınız?
ADNAN OKTAR: İstediği gibi cerrahi operasyon yaptırabilir ama hayati risk varsa bundan kaçınmak lazım tabii. Değmez onun için.
ASAF RONEL: Sizin kendinizi, Mehdi olarak iddia ettiğiniz söyleniyor, buna cevap verir misiniz?
ADNAN OKTAR: Ben yüzlerce kere hiçbir şekilde böyle bir iddiam olmadığını, böyle bir iddiam olamayacağını Allah adına yemin ederek söyledim. Bu gereksiz bir zorlama. Ben herhangi bir insanım.
ASAF RONEL: Musevilik hakkındaki görüşlerinizden bahseder misiniz?
ADNAN OKTAR: Ben Musevileri çok seviyorum. Hz. Musa (as)’a sadık olmaları, Hz. İbrahim (as)’a, Hz. İsrail (as)’a sadık olmaları, dindar olmaları, Allah'ı çok sevmeleri, onları çok sevmeme neden oluyor. Onları Müslüman olarak görüyorum. Çünkü Hz. Muhammed (sav)'e yalan söylüyorsun demiyorlar ve Müslümanları da Müslüman olarak görüyorlar.
ASAF RONEL: Musevilerin Mescid-i Aksa’da, Tapınak Tepesi’nde ibadet etmeleri hakkında ne düşünüyordunuz?
ADNAN OKTAR: Hristiyanlar, Museviler, Müslümanlar, herkes orada ibadet edebilir. Mescid orası.
ASAF RONEL: Günümüzde Müslümanların büyük bir kısmı buranın bir ibadet yeri olarak değerlendirmesine itiraz ediyorlar. Sizce bunun nedeni nedir?
ADNAN OKTAR: Mantıksız. Allah için, ibadet etmek için oraya geliyorsa insanlar iftihar etmek, sevinmek lazım. Zaten orada uygun arazi var, oraya Hz. Süleyman (as)’ın mescidini bu yüzyılda kuracağız, inşaAllah.
ASAF RONEL: Geçmişte yayınlanan bazı kitaplarınızda Yahudilik ve Masonluk gibi aynı zamanda Soykırım Yalanı gibi burada antisemit olarak algılanabilecek bazı yorumlar vardı. Siz bu kitaplardan sorumlu musunuz? Bu görüşleri destekliyor musunuz? Veya bu yayınları yapmanın hatalı olduğunu mu düşünüyorsunuz?
ADNAN OKTAR: Benim o tarz bir kitap çıkartmadığımı defalarca açıkladım. Benim adımla yayınlanan kitapların hepsinin belgesi var. Benim adımı kullanarak yahut benim mahlasımı kullanarak çıkan kitaplardan ben sorumlu olmam. Benim adıma çıkan kitapların hepsinin resmi makbuzu, belgesi elimizde mevcut. Ben Musevi'leri her zaman korudum, her zaman kolladım. En iyi Türkiye'de Musevi'leri koruyup kollayan da benim. Musevi karşıtlığına karşı da en güzel mücadele yapan da benim. Bunu bütün herkes bilir. Musevileri korurken birçok illegal örgüt tarafından tehdit ediliyorum. Yani bunun ucu-bucağı yok. Bir tane, iki tane, üç, dört, beş örgüt değil. Buna rağmen asla yılmadan Musevileri korumaya, onların haklarını savunmaya devam ediyorum. Bu benim için bir onurdur.
ASAF RONEL: O zaman bu kitapları kim yayınladı, biliyor musunuz bu kişileri?
ADNAN OKTAR: Nuri isimli bir arkadaşımız.
ASAF RONEL: Peki neden acaba yayınladı bu kitapları?
ADNAN OKTAR: O devirde öyle biliniyordu Museviler, yani bütün Türkiye'de o şekilde biliniyordu. Tabutların içine insanları sokarlar, kanlarını akıtırlar, onların ekmek yapar yerler falan. Çok vahşi ve korkunç göstertiliyordu, onun etkisi altında kalmış olabilir. Herkes inanıyordu buna. Dünyanın başına bela olan, insanlara zulüm için yaratılmış, nerede görülürse öldürülmeleri gereken acımasız bir kavim olarak insanlara anlatıldı. Ben bunun böyle olmadığını bütün insanlara öğrettim ve anlattım.
ASAF RONEL: İsrail'den dostlarınız var mı? Onlar hakkında bilgi verir misiniz? Bağlantılarınız nasıldır?
ADNAN OKTAR: Çok fazla sevdiğim dostlarım var. Çok Hahamlardan, özellikle dindarlardan çok fazla dostum var. Hepsini de çok seviyorum. Her zaman da koruyup-kolluyorum ve destekliyorum. O konuda da kimseden korkmam. Bir tek Allah'tan korkarım.
ASAF RONEL: Burada Türkiye'de olan cemaatler ile olan ilişkileriniz nasıldır?
ADNAN OKTAR: Onlarla pek bağlantım yok. Ama İsrailli gerçek dindar Musevilerle çok yoğun bağlantı halindeyim. Gerçekten dindar oldukları için onları çok seviyorum.
ASAF RONEL: Yayın yaptığınız televizyon kanalı RTÜK tarafından bir ceza yaptırımına uğratıldı. Sizce bu yönde bir baskıda artış olacak mı? Bu baskılar hakkında ne düşünüyorsunuz?
ADNAN OKTAR: Musevileri koruyup-kollamam tabii Türkiye'de biraz infiale sebep oldu bazı yerlerde. Yani çok ciddi bir baskı ve infial oluştuğunu herkes görüyor. Basında da bu çok fazla yer alıyor. Hiç umurumda değil. RTÜK’e de çok fazla baskı olduğunu biliyorum. Yine aynı malum çevrelerden çok baskı olduğunu biliyorum. Verdikleri ceza da Türkiye'deki televizyon kanallarına verilen cezanın en azıdır. Bize verilen cezanın bin misli diğer televizyon kanallarına veriliyor. Bunlar hiç haber olmuyor. Ama bize ayda yılda bir ceza verildiğinde bu çok büyük bir olay haline getiriliyor. Burada yine malum çevrelerin, İngiliz Derin Devleti’nin maşası olan FETÖ'cülerin, PKK'nın, IŞİD'in, El-Kaide’nin, Taliban'ın gizli özel hücrelerinin ataklarıyla oluşuyor. Bunları biz hiç kale almayız ve kale de almıyorum.
Museviler geçmişte Türkiye'de çok korkunç göstertiliyordu. Yani insanları böyle kanını emen, dünyaya hakim olmak isteyen çılgın, deli bir yapılanma olarak gösteriyordu. Bunun yanlışlığını ben uzun uzun insanlara anlatarak ikna ettim. Şu anki reaksiyonun yani yüzde 80-90 nedeni bu.
ASAF RONEL: Geçmişte hapis cezası aldığınız ve bir dönem boyunca hapiste kaldığınız hakkında bilgi aldım. Bu konuda acaba bilgi verebilir misiniz? Sebepleri neydi?
ADNAN OKTAR: Doğru. Yani iki kere hapiste yattım 9’ar y. Fakat sonunda tamamından beraat ettim. Yüzde yüz suçsuz olduğum anlaşıldı. Şu an adli sicilim tertemiz. Trafik cezam bile yok. Hepsinden beraat ettim. 28 ayrı çete-örgüt davası açıldı. Hepsinden beraat ettim.
ASAF RONEL: Daha önceden birkaç kişiyle görüştüm grubunuzla ilgili olarak. Bazı iddialar var. Sizin çeşitli şekillerde herhangi bir şekilde bu gruptaki arkadaşlarınızı kontrol ettiğiniz, onlara farklı şekillerde kontrol uyguladığınız, baskı uyguladığınız yönünde bazı iddialar var. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir?
ADNAN OKTAR: Onlar yirmi yıl bu bizde kalan insanlar, maddi çıkar elde demeyeceklerini anlayınca hayali hikayeler geliştiren tipler. Eğer öyle bir şey olsa yirmi yıl bir insan niye kalsın? Yani 20 dakika bile kalmaz öyle bir şey olsa, anlattığı gibi bir şey olsa. 20 yıl kalıp beni övdüğüne göre, gece-gündüz benim mükemmelliğimi, iyi olduğumu, güzel insan olduğumu anlattığına göre, demek ki hiçbir şey yokmuş. Para elde edemeyince, çıkar elde edemeyince, hayal dünyasını genişletip, ipe-sapa gelmez iftiralarla bir şeyler elde edeceklerini zannediyorlar. Bunlara hiç kimse inanmaz. Çünkü sorar o zaman adam, 20 yıl o zaman niye kaldın orada? 20 dakika bile kalınmaz öyle bir yerde? Yalan söyledikleri açık oradan belli.
ASAF RONEL: Kötü durumda kayıtlar oldu mu? Video kayıtları olduğunu iddia etmişler. Böyle kayıtlar var mı?
ADNAN OKTAR: Varsa ibraz etsinler görelim. Bunlar çok afaki izahlar, mantıksız izahlar. Bunu bize 20-25 yıldan beri söylerler ve hiçbir zaman için böyle bir kaseti görmedik biz. Polis de arama yaptı. Tahtaların aralarına kadar aradı. Betonları sökerek baktılar her yere bakıldı. Böyle bir kaset hiçbir şekilde ortaya çıkmadı. Demek ki hikayeymiş.
ASAF RONEL: İngiliz Derin Devleti derken tam olarak neyi kast ediyorsunuz, açıklar mısınız?
ADNAN OKTAR: İngiltere’de bir derin devlet yapılanması var. Yaklaşık 300 kişiden oluşan bir yapılanma. Başlarında da bir yaşlı şahıs var. Zaten Papa'nın da açıkladığı, “onunlar baş edemezsiniz” diye söylediği şahıs da odur. Papa'nın geçenlerde açıklamasında detayları bütün basın mensupları duydu. Şu an bu İngiliz Derin Devleti bize karşı yoğun bir atağa geçti.
ASAF RONEL: İngiliz Derin Devleti niye sizi hedef alıyor?
ADNAN OKTAR: Neden beni hedef alıyor? Çünkü İngiliz Derin Devleti'nin kafasını ilimle, ilfanla ben eziyorum da ondan. Bu gördüğünüz kitaplar, cilt cilt kitaplar. Bir de baya kalın görüyorsunuz, kaldıramadılar, bu kalınlığı.
ASAF RONEL: Daha hoş bir şeylerden bahsedelim. Etrafınızda nasıl insanlar var? Sizin arkadaşlarınız nasıl insanlar? Kaç kişi var?
ADNAN OKTAR: Yaklaşık 150 kız arkadaşım var. 150'de beylerden oluşan arkadaşım var. 300 kişilik bir arkadaş grubum var.
ASAF RONEL: Bu saldırıların üstesinden gelebilecek misiniz?
ADNAN OKTAR: Görüyorsunuz, çakı gibiyim.
ASAF RONEL: Gelecek nasıl olacak, onunla ilgili görüşlerinizi alabilir miyim? İlerisi nasıl olacak?
ADNAN OKTAR: Moşiyah-Mehdi gelecek, bunu göreceksin. Süleyman Mescidi'ni kuracağız Kudüs'te. İslam bütün dünyaya hakim olacak. Museviler özgürce ibadet edecek. Hristiyanlar özgürce ibadet edecek. Müslümanlar da özgürce ibadet edecekler. Savaş kalkacak. Terör de kalkacak. Bunları göreceksin, inşaAllah.
ASAF RONEL: Ne zaman?
ADNAN OKTAR: En fazla 10 yıl içinde. Ben buradayım.
ASAF RONEL: Teşekkür ederim.
ADNAN OKTAR: Ben de teşekkür ederim.