Sayın Adnan Oktar’ın 12 Aralık 2017 tarihli A9 TV’deki canlı yayınından.
İZLEYİCİ SORUSU: Bir yalanı ne zaman savunabiliriz?
ADNAN OKTAR: Birçok yerde olabilir. Yani hayati faydası varsa olabilir. Özellikle söylüyorum işte, mesela bazen ağır trafik kazası oluyor -Allah esirgesin- akrabalar falan ölüyor. Tek tek sayılıyor deden de öldü, baban öldü.. Bu kadar aptallık olur mu? Adamın morale ihtiyacı var, süper tehlikeli. Deli misin sen? Zaten perişan vaziyette. Bir de acil sanki yetişmeleri. Hepsi dersin sapasağlam hiçbir şey yok. Senin de bir şeyin yok zaten. Hemen beş dakikada ameliyat olup çıkacaksın. Bir şeyin yok dersin. Ameliyattan çıktıktan sonra da neredeler falan derse şimdi hastayken buraya gelemezler, giriş-çıkış yasak hastaneye falan derler. Veyahut onların da hafif sıyrıkları varmış işte ayağında kırık var denebilir. Veyahut ayağında çıkık var. Sana sevgilerini ilettiler dersin, olur biter. Zaman kazanmak lazım öyle şeyde. Sonra Allah rahmet etsin dersin uygun bir şekilde nezaketiyle. Zaten herkes fanidir dersin. İmanını güçlendirecek konuşma yaparsın. Ahireti inancını pekiştirecek konuşma yaptıktan sonra söylenir. Güm diye söylenmez. Yani cennetin güzelliğini anlatırsın, ahiretin güzelliğine anlatırsın. Herkesin ölümlü olduğunu, onun da öleceğini herkese anlattıktan sonra Allah hepimize güzel bir kader nasip etmiş, kader içerisinde Allah onları yanına almış. Seni de beni de alacak zaten. Yani bunu hayırla, güzellikle karşılayacaksın dersin, olur biter. Çok fazla örnek verilebilir. Doğrucu olmanın alemi yok bu tip şeylerde.