Sayın Adnan Oktar’ın 14 Mayıs 2018 tarihli Canlı Sohbetler yayınından.
İZLEYİCİ SORUSU: Ramazan'ın ilk haftasında nasıl yemekler yemeliyiz?
ADNAN OKTAR: Ben bugün söyledim, dedim ki çocuklar; naneli tavuk suyundan, yoğurtlu pirinç çorbası üstü tereyağlı, bir. İki, yağlı etli patates, parça etli taze patates. Üç, iri pirinçten nohutlu. büyük tavuklu pilav. Hayvanı olduğu gibi. Hafif haşlayacağız hayvanı, sonra fırına koyup kızartacağız. Çok kızgın fırında böyle nar gibi kızaracak. Fazla hırpalamayacağız yani eti diri olacak. Haşlamada da fazla tutmayacağız, fırında da fazla tutmayacağız. Yani normal et kıvamında olacak. Ve yanında tabii salata. Salatada siyah zeytinler kenarlarda. Yumurta böyle kesilecek, yan yan dizilecek. Tabii kıvırcık, maydanoz, her şey içinde olacak. Domates, biber, roka, hepsi olacak güzel ama büyük tabakta. Bol sirke ve zeytinyağı üstünde.
Ramazan'da peynir çok tüketmek lazım. Kemik güçlendirmesi için gerekir. Kalsiyum, magnezyum başka türlü pek o kadar olmaz öbür yiyeceklerde ve yoğurt, süt, yoğurt. Bir kere ayranla iftarda ayran. Böyle dev kupalarla ayran olacak. Su yok ayran içilecek. Su içmeyeceğiz ayran. Ayran aşağı, ayran yukarı. Önce ılık suyumuzu içeceğiz, ılık su. Top patladı değil mi? Ezan sesini duyacağız camiden. Saate bakacağız, tamam. İmsakiyeden de onu anlayacağız, tamam. İhtiyaten İstanbul'un neresinde olduğumuz belli olmadığı için bir üç dakika beklesek iyi bence. Yani top attıktan sonra üç dakika.
Ankara sallanırdı kardeşim, güm diye. Öbür türlü çok acı bir olay. Ankara meşhur, resim de var böyle. Bütün Ankara sallanır, öyle olması lazım. Yine o işe girsinler. Bütün İstanbul ayağa kalkması lazım. Üç dakika sonra bir dolu ılık suyumuzu içeceğiz kupa ile ılık su. Bir buçuk dakika bekleyeceğiz. İyice zaten gerilmiş olacağız oradan. Bir de bir buçuk dakika içeceğiz. Sonra yoğurtlu çorbamızı koyacağız. Bakın ben size söyleyeyim. Yoğurtlu çorbayı direkt yemek doğru değil. O etli patates yemeğimiz var ya bak ondan bir parça alıp içine koymamız lazım. Ve karabiberi üstüne kırt kırt diye gezdireceğiz. İsterseniz ihtiyaca göre kırmızı pul biberler atılabilir, ben söyleyeyim. Güzel ala heyecanlanmadan, sakin, güzel güzel, yavaş yavaş onu bir yiyeceğiz. Tamam mı? Yedik, biraz kendimize geldik değil mi? İki, patates yemeğimizi koyacağız, potasyum ve protein açısından etle beraber. Güzelce onu yiyeceğiz. Pilav bekliyor. Pilav bizi tıkar. Acele etmeyeceğiz en sona. Pilavımızı tabağa koyacağız. Yine patatesin ihtiyacını orada görüyoruz. Onun için patates yemeği çokça yapmak lazım. Yine onun suyundan pilavın üstüne getireceğiz. Tavukla beraber ye babam ye. Ama salatayla karıştırarak yemek lazım. Pilavın yanına bolca salata koyup pilavla karıştırarak yiyeceksin. Sonra üstüne çay iyi olur. Evet, sakinleşmek lazım. Birdenbire ayağa kalkmamak lazım. Ama orada uyuma falan da olmaz. Çok ayıp. Ondan sonra yemek yedikten sonra biraz sohbet falan edip. Zaten teravihe gitmek lazım. Ama teravihte de halkı sıkmamak gerekiyor. Böyle kafa ütüleyen, kafa açan konuşma, ipsiz sapsız hurafeler değil de, faydalı iman hakikatleri anlatmak lazım. Kuran'ın mucizeleri iman hakikatleri anlatmak lazım. Bir de namazdan kurtulmak istiyor gibi namaz kılınmaz, o zaman gitmesine gerek yok evinde de kılabilir. İstiyoruz kendi evinde kılabilir yani. Teravih kılınır kendi evinde, kılınmaz diye bir şey yok. Ama camilerde öyle süratle, bir an önce bitirmek istiyor gibi, o yakışık alacak bir şey değil. Makul bir hızla namazın kılınması lazım. Evet, bu kadar.