Hayvanlarda genellikle erkek ve dişinin boyut, görünüm veya güç açısından farklı olduğu gözlenir ve genelde erkekler daha büyük, daha güçlüdür, bu da onlara sosyal hiyerarşide üstünlük sağlar. Ancak bazı hayvan topluluklarında bu kural geçerli değildir, lider ve güç sahibi dişilerdir. Bu durum çeşitli sebeplerle dayalı olsa da temelinde sürünün devamlılığını sağlayacak en geçerli durum esas alınır. Erkeklerde olduğu gibi dişilerin liderliğinde de zaman zaman çekişme ve kavgalar göze çarpsa da şefkat ve dayanışma örnekleri erkeklere göre daha fazladır. Ayrıca başka hayvanlarla ortaklık kurma konularında da beceriklidirler. Örneğin Bonobo (şempanze) ve benekli sırtlanlar gibi bazı hayvanların dişileri, ittifaklar kurarak ve erkeklere karşı saldırıları koordine ederek yönetirken, Afrika savan filleri ve katil balina olarak bilinen orkalar ise tecrübeleri ve karakteristik özellikleriyle doğal bir üstünlük kurarlar.

İnsanları uyum ve düzende içinde sosyal yaşamaya uygun yaratan Allah kainattaki tüm canlıları da aynı şekilde sosyal bir ahenk içinde yaşayacak şekilde yaratmıştır. Kuran’da şu şekilde bildirilmektedir.

"Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, onlar da sizin gibi birer ümmet olmasınlar. Biz Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmamışızdır. Sonra hepsi Rab’lerinin huzurunda toplanıp getirileceklerdir." (En'âm Suresi, 38)

Afrika Savan Filleri

Afrika savan filleri dünyadaki en büyük fil türü ve en büyük kara hayvanıdır. Sahra Altı Afrika'da klan olarak yaklaşık 10 dişi ve yavrulardan oluşan fil topluluklarıdır. Bu aileler de tek bir dişi anaerkil tarafından yönetilen ve birkaç yüz filden oluşan "klanlar" oluşturmak için bir araya gelirler. Bu liderlik rolü genellikle grubun en yaşlı ve en deneyimli dişisine verilir.

Anaerkil fil, sürünün nereye gideceği, tehditlere ve krizlere nasıl yanıt verileceği, ne zaman ve nerede uyumak için yerleşileceği konusunda kararlar alır. Ayrıca kolonideki fillerin yiyecek ve suya ulaşmaları için gidilecek bölgelere karar verir ve önderlik eder. Bu ciddi sorumluluktur çünkü Afrika savan filleri devasa boyutlarını korumak için günlük yaklaşık 140 kilogram bitki örtüsüne ve 190 litre suya ihtiyaç duyarlar. Hatalı bir seçim neticesinde, onlarca kilometrelik yolculuk sonucunda gıda ve suya ulaşamamak pek çok riski de beraberinde getirir.

Ancak anaerkil filin liderliğini kolaylaştıran unsurlar da vardır. Onun hakimiyeti ve otoritesi kendisini tek ve mutlak bir otokrat yapmaz. Grubun diğer üyeleri fillerin güzergâhları, nereye taşınacakları gibi konularda önerilerde bulunabilir ve etki edebilir. Liderlikte erkekler de olduğu gibi dişiler arasında da çatışma olabilir ve bu nadiren anaerkil fil öldüğünde ve geride bir güç boşluğu bıraktığında yaşanır. Anaerkil fil yaşarken liderlik için başka bir fille çatışma yaşamaz. Afrika savan fillerinin erkekleri yalnızca çiftleşme mevsiminde dişi önderliğindeki sürülerle bir araya gelirler. Çiftleşmeden sonra erkek ve dişiler farklı klanlar halinde yaşarlar.

 

Benekli sırtlanlar

Benekli sırtlan (Crucuta crocuta) sosyal ve zeki bir hayvan türüdür, klan 6 ila 90 üyeden oluşur ve dişi liderliği altında yaşarlar, erkekler sırtlandan daha büyük değildir, ancak çok daha saldırgan ve güçlüdürler. Dişiler klanın yönetiminde söz sahibi olmanın getirdiği imtiyaza paralel olarak kiminle çiftleşecekleri konusunda da tam kontrole sahiptirler.

Dişi benekli sırtlanlar, saldırılara karşı bir araya gelerek ciddi bir dayanışma sergiler ve bunu yaparken erkeklerden çok dişilerden daha fazla sosyal destek alırlar. Bu durum da olaylar karşısında dişilere “yönetme ve karar verme" imkân tanır. Klan içindeki sosyal desteğin dişinin lehine olması, erkeklerin ergenliğe ulaştıklarında  klanlarından ayrılmalarına yol açar. Yeni bir klana katıldıklarında oluşturdukları sosyal bağlar, doğal olarak klanda birlikte büyüyen dişilerinkinden daha zayıftır. Bu da onları daimî bir güçsüzlüğe ve dişilere itaate zorlar.

 

Orkalar

Orkalar diğer adıyla katil balina olarak da bilinen bu deniz memelisi (Orcinus orca) okyanusun en büyük avcılarından biridir. Anaerkil toplumlarda yaşarlar ve dişi, yavruları ve torunlarından oluşan sürülerin üye sayısı 20’yi aşabilir. Birkaç farklı sürü sosyalleşmek, avlanmak veya çiftleşmek için büyük gruplar halinde bir araya gelebilir. Ancak bu dönem sonunda tüm orkalar her zaman doğdukları sürülere geri dönerler.

Orkalar arasında da sıkı bağ bulunur, en zor koşullarda bile sürünün diğer üyeleri tarafından savunulup, korunurlar. Örneğin, sürüde bulunan orkalar, iki yüzgecini kaybetmiş dahi olsa bir üyenin beslemesini üstlenir onun için avlanırlar. Öte yandan sürüye liderlik yapan dişi orka olsa da sürüdeki en ağır işi yapanlar da yine dişilerdir. Orka anneler genellikle yavrularını besleyip, sürü yakınlarında gezdirmek ve onları eğitmek suretiyle yetişkinliğe kadar onlara bakarlar. Yaşlı dişiler ise sürü için av yeri bulunması sürünün oraya sevki ve sürüdeki yavruların hayatta kalmalarına yardımcı olacak yeni beceriler öğretmekten sorumludur.

Orka sürüsünün başka bir özelliği de insanlarda olduğu gibi, büyükanne-torun ilişkisidir, yaşlı dişiler torunlarının bakımına yakinen yardımcı olurlar, bu özelliklere sahip birkaç hayvan türünden birisidir. Bir büyükannenin koruma, yemek ve eğitim gibi kapsamlı bakımı torunlarının hayatta kalma oranını önemli ölçüde artırmaktadır. Nitekim bir büyükannenin ölümünden sonra bakımdan ve korumadan muhtaç kalan gençlerde de ölüm oranın arttığı tespit edilmiştir.
 

Bonobolar

Bonobolar, şempanzelere yakın iklimlerde, erkek ve dişi karışık olarak büyük sosyal gruplar halinde yaşayan canlılardır. Ancak diğer şempanze gruplarının aksine bonobo toplulukları da dişiler tarafından yönetilir. Dişilerin yönetim de söz sahibi olmalarında çiftleşmedeki öncelikleri önemli yer tutmaktadır.

Dişi bonobolar cinsel olgunluğa eriştiklerinde yeni gruplara göç eder, orada eş bulur ve yaşamlarına orada devam ederler. Erkekler ise doğdukları grupta kalır ve diğer gruplardan gelen dişilerle çiftleşirler. Yeni gruplara göç eden dişiler, sürü içinde kendileri gibi göçle gelmiş, sürü ile akraba olmayan diğer dişilerle hızla güçlü sosyal bağlar kurarlar. Bu bağları hayatları boyunca devam ettirir ve bu gücü birlik olup erkeklere karşı saldırılar düzenlemek için kullanırlar. Bu şekilde egemenliklerini ortaya koyan, dişi bonobolar öncelikli ve özellikli yiyeceğe erişimlerini de güvence altına almış olurlar. Dişiler sürünün devamını sağlayacak yeni neslin bakımını üstlendikleri için bu öncelikleri sayesinde sağlıklı nesillerin yetişmesine de olanak sağlamış olurlar.

 

Lemurlar

Hayvanlarda genellikle erkek ve dişinin boyut, görünüm veya güç açısından farklı olduğu gözlenir ve erkekler daha büyük, daha güçlüdür, bu da onlara sosyal hiyerarşide üstünlük sağlar. Ancak lemurlar bu kuralın dikkate değer bir istisnasıdır.

Halka kuyruklu lemurlar (Lemur catta) genellikle 25 üyeye kadar ulaşan karmaşık, çok erkekli-çok dişili sosyal gruplar halinde yaşarlar. Bu gruplarda, egemenlik yapısı çok katıdır ve bu yapının başında daima bir dişi bulunur.

Dişi egemenliği en açık şekilde kaynak rekabetinde (özellikle yiyecek ve dinlenme yerleri) görülür. Dişiler, erkeklerden önce yiyeceğe ulaşma hakkına sahiptir. Dişiler, yiyecek için hemcinslerine hem de erkeklere karşı saldırgan davranışlar sergileyebilirler. İlginç bir şekilde, erkekler bu saldırganlığa karşı genellikle itaatkâr ve uysal davranarak, aç dişilere karşı gelmektense öğün atlamayı yani aç kalmayı tercih ederler, bu da dişi üstünlüğünün ilginç bir delili olarak değerlendirilmektedir. Erkeklerin çatışmadan kaçınarak itaatkâr davranış sergilemesi, enerjiyi koruma ve sosyal yapıyı sürdürme yönünde idareci ve akılcı bir davranış eğilimi olarak değerlendirilmektedir. Lemurların bu yapısı, dişi egemenliğinin fiziksel güçten değil, topluluk içindeki önemlerinden kaynaklandığını göstermektedir. Çünkü dişi lemurlar, hayati kaynaklara (yiyecek, barınak) öncelikli erişim sayesinde, grubun ve yavruların hayatta kalma oranını artırma da önemli rol oynarlar. Bu ayrıcalık, onların sosyal yapıda söz sahibi olmalarını da pekiştirir.
 

Bal arıları

Picture backgroundBal arısı kolonilerinde, kraliçe arının üremedeki hayati önemi bilinen bir özelliktir. Kraliçe arı aynı zamanda tek başına koloninin yönetiminde de tek söz sahibidir. Bal arıları, yuvayı inşa eden, yiyecek arayan ve yavrulara bakan on binlerce kısır dişi işçiden oluşan dev kolonilerde yaşarlar. İşçiler cinsel olarak az gelişmiştir ve yumurta bırakmazlar. Sadece kraliçe üreyebilir ve bunu yalnızca ilkbahar sonu ve yaz aylarında koloniye katılan birkaç yüz erkek "drone" arı yardımıyla yapar. Drone arıların iğnesi, balmumu bezleri veya polen sepetleri yoktur; tek amaçları kraliçe arının yumurtalarını döllemektir ve bunu yaptıktan sonra ölürler.

Ortalama beş yıl yıl yaşayan bir bal arısı kraliçesi yılda 250.000'e kadar yumurta bırakır. Muhtemelen ömrü boyunca 1 milyondan fazla yumurta bırakarak koloninin hayatta kalmasını sağlar. Kraliçenin bıraktığı yumurta sayısı aldığı yiyecek miktarına ve işçilerinin yumurtalar için yaptıkları balmumu hücrelerinin sayısına bağlıdır.

Kraliçe arı, kovanı birleştiren ve ona bir "kimlik" kazandıran bir feromon üreterek koloninin devamından da sorumludur. Feromonlar, koloni üyelerinin birbirlerini tanımlarını sağlayan ve onları koloniye sadık kılan kimyasallardır.

Kraliçe, işçi arıların ürettikleri arı sütü ile beslenir. İşçi arıların salgıladıkları bu madde ile sadece kraliçe değil yavru arılar da beslenmektedir. Hücre büyümesi için önemli bir oranda protein miktarı içeren bu madde ile hem kraliçenin sürekli doğurganlığı desteklenir hem de yavruların gelişimi ve güçlenmesi sağlanır. Yavrular üçüncü günden sonra polen ve bal ile beslenmeye başlarlar.

Kraliçe arı, arı kolonilerinin devamlılığı ve düzeni için vazgeçilmez bir role sahiptir. Onun üreme yeteneği ve koloniyi düzenleme kabiliyeti, arıların hayatta kalması ve başarılı bir şekilde işlev görmesi için kritiktir. Ölümü durumda 16 gün sonra doğacak yeni ana kraliçeye kadar hummalı ve kritik bir dönem yaşanır.

 

Buraya kadar çeşitli özellikleriyle anlattığımız canlılar, tüm bu davranışları kendi başlarına kurgulayıp, düşünerek değil, onları yoktan var eden ve davranışlarını ilham eden Rabbimizin emriyle yapmaktadırlar. Allah’ın üstün aklının göstergesi olarak canlılarda tecelli eden bu özellikler, O’nun sonsuz yaratışının örneklerinden sadece birkaçıdır.

Sizin için yerde olanların tümünü yaratan O'dur. Sonra göğe yönelip (istiva edip) de onları yedi gök olarak düzenleyen O'dur. Ve O, herşeyi bilendir. (Bakara Suresi,29)

Kaynak: https://www.livescience.com/animals/animals-where-females-reign-supreme