HARUN YAHYA
logo
HARUN YAHYA

  • Tüm Eserler
  • Kitaplar
  • Makaleler
  • Videolar
  • Görseller
  • Sesler
  • Alıntılar
  • Diğer

Adnan Oktar'ın Hayatı ve Eserleri
Harun YahyaAdnan Oktar'ın Hayatı ve Eserleri
ESERLER
KitaplarMakalelerVideolarGörsellerSeslerAlıntılarDiğer
KONULAR
VatikanSosyalizmAydınlanma çağıFransız DevrimiDönmeSabetayistJakobenizmMasonik MedyaSiyasi SiyonizmJön Türkİttihat ve TerakkiAbdülhamitAnti-NaziDünya Siyonist ÖrgütüNuremberg KanunlarıMussolini1. Dünya savaşıAdolf EichmannGoyimRothschild HanedanıThink-TankCFRRockefellerSoğuk SavaşStalinEkim DevrimiSovyetler BirliğiBilderbergVietnamAIPACLobiFuarGüneydoğuYunanistanYeni Dünya DüzeniKızıldenizJeopolitikGaziVergiGümrük2023AntilopBoğaAvrasya İslam ŞuarasıNobel Barış ödülüHastaneSosyal Güvenlik KurumuAli BabacanTurgut ÖzalSuikastGaffar OkkanMuhsin YazıcıoğluRosette NebulaAstronomiGül
Harun Yahya © 2025
Harun Yahya © 2025
  1. Videolar
  2. Hırs ve Tamahkarlık - Podcast - Bölüm 1

Hırs ve Tamahkarlık - Podcast - Bölüm 1

Harun Yahya
337
21 Aralık, 2025
Kuran Ahlakı ve Derin Düşünmek

Hırs ve tamahkarlık insanları mutsuzluğa mahkum eden, ruh kalitelerini bozan, iyilikten alıkoyan manevi felaketlerdir. 

Peygamberimiz (sav) döneminde bazı kimselerin sergilediği tamahkarlık tarih boyunca ibretle anlatılan önemli bir ahlak bozukluğu olarak karşımıza çıkar. Tamahkarlık insanın elindekiyle yetinmemesi, doymak bilmeyen bir istekle daha fazlasını istemesi ve fırsat kollayan bir ruh haliyle hareket etmesi demektir.

 

Bu önemli ahlak bozukluğunu anlayabilmek için mutlaka dinleyin!

 

Hırs ve tamahkârlık, insanları mutsuzluğa mahkum eden, ruh kalitelerini bozan, iyilikten alıkoyan manevi felaketlerdir. Bölüm 1

 

Peygamberimiz (sav) döneminde bazı. Kimselerin sergilediği tamahkârlık, tarih boyunca ibretle anlatılan önemli bir ahlak bozukluğu olarak karşımıza çıkar. Tamahkârlık, insanın elindekiyle yetinmemesi, doymak bilmeyen bir istekle daha fazlasını istemesi ve fırsat kollayan bir ruh haliyle hareket etmesi demektir.

Kuran, insanların ruhen dengeli ve huzurlu bir yaşam sürmelerinin sırlarını öğretirken, aynı zamanda mala düşkünlüğün, hırsın ve aşırı isteklerin insanı nasıl saptırabileceğine dikkat çeker. Bir ayette: “Kadınlara, evlatlara, altın ve gümüşe, hayvanlara ve dünya nimetlerine duyulan tutkulu isteklerin insana süslü gösterildiği” anlatılır. (Ali İmran Suresi, 14)

Ancak bütün bunlar dünya hayatının geçici bir metaıdır. Allah, malların ve çocukların insanı kendi zikrinden alıkoymaması gerektiğini hatırlatır. Çünkü mala duyulan tutku insanın kalbini daraltır. Onu hem kendine hem de çevresine karşı duyarsızlaştırır.

Peygamberimiz (sav) döneminde bu tip insanlar açıkça görülmüştür. Gerçek ihtiyaçları olmadığı halde sırf fırsat kollayarak Resulullah (sav)’den sürekli bir şeyler talep eden, kendilerine verildiğinde memnun olup verilmediğinde öfkelenen, hatta Peygamberimiz (sav)’in gıyabında ileri-geri konuşan kimseler olmuştur.

Oysa Peygamberimiz (sav) ganimetleri dağıtırken her zaman hikmetle davranırdı. Hadislerde bildirildiği üzere bazı kimselerin kalplerindeki tamahı bildiği için verirdi. Bazılarını ise gönüllerindeki kanaat güzelliği nedeniyle kendi haline bırakırdı.

Resulullah (sav)’in merhameti ve şefkati onun yüksek ahlakının bir parçasıdır. Bu nedenle bazı insanlar onun nezaketini suiistimal etmeye kalkmışlardır. Bir bedevinin Peygamberimiz (sav)’in elbisesini sertçe çekerek onu incitmesi ve Resulullah (sav)’in hiçbir öfke göstermeden sadece gülümseyip ona istediğini vermesi bu engin ahlakın en çarpıcı örneklerinden biridir.

Yine bazı kimseler yemek zamanlarında Peygamberimiz (sav)’in evine izinsiz girerek saatlerce oturmuş rahatsızlık vermişlerdir. Resûlullah (sav) buna sabretmiş, fakat Allah, Ahzâb Suresi’nin 53. âyetiyle bu kabalığın yanlışlığını bildirmiştir.

Tamahkârlığın bir başka örneği de Peygamberimiz (sav)’in hanımlarından bazılarının zaman zaman dünya süslerine meyletmeleridir. Daha fazla ziynet istemeleri, bazı hediyeleri beğenmeyip geri göndermeleri Allah'ın bir ayet indirerek uyarmasına sebep olmuştur.

Ganimetlerle ilgili sorular da Peygamberimiz (sav)’e sıkıntı vermiştir. “Oysa ganimetler Allah'a ve Resulüne aittir.” Ve nasıl dağıtılacağı tamamen ilahi bir hükümdür.

Bütün bunlara rağmen bazı kimseler bize neden verilmedi diye söylenmiş, hatta Peygamberimiz (sav)’in adaletini sorgulayacak kadar ileri gitmişlerdir.

Tamahkârlığın toplum üzerindeki en çarpıcı etkilerinden biri Uhud Savaşı'nda görülmüştür. Peygamberimiz (sav) okçulara kesin emir vermesine rağmen bazıları ganimetleri görünce yerlerini terk etmiş ve savaşın seyri değişmiştir. Bir avuç mala duyulan tamah Müslümanların zor duruma düşmesine sebep olmuştur. Ve tüm bu örnekler tamahkârlığın sadece kişisel bir zayıflık olmakla kalmayıp toplumsal felaketlere bile yol açabildiğini göstermektedir.

Bu bölümün sonunda şu gerçeğe bir kez daha dikkat çekelim, tamah, kalbi daraltan, vicdanı zedeleyen ve insanı hakikatten uzaklaştıran bir tehlikedir.

 

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER
webm
youtube
Hırs
Mutsuzluk
Şükretmek