Nature dergisinde yayınlanan bir makalede, güya insansı bir maymuna ait olduğu öne sürülen bir el fosilinden söz edilmektedir. Bu cevabımızda, eksik kemik parçalarından yola çıkarak uydurulan bu hikâyenin detaylarına ve bilimsel eleştirisine yer vereceğiz.
Mongle ve arkadaşları, Koobi Fora’da keşfedilen KNM-ER 101000 numaralı fosil serisinin, Paranthropus Boisei’ye ait bir bireyin el ve ayak elementlerini temsil ettiğini ileri sürmektedir. Nature dergisinde yayınlanan makalede, P. boisei’nun elinin hem güçlü kavrama hem de potansiyel ince manipülasyon kabiliyetlerine sahip olduğu öne sürülmektedir. Oysa kemiklerin parçalı-eksik yapısı, rekonstrüksiyona dayalı ölçümler, davranışsal ve işlevsel kanıtların eksikliği nedeniyle bu kadar somut sonuçlara varılabilmesi imkansızdır.
Eksik Kemik Parçalarından Başka Bir Şey Yoktur
Makalede de itiraf edildiği gibi ortada tam bir el fosili bulunmamaktadır. Sonradan bir araya getirilmiş eksik kemik parçaları olduğu makalede de açıkça belirtilmiştir.
Yazarlar el/ayakla ilgili çok sayıda parçalı ve kısmen eksik kemik listesini verirken bu durumu defalarca şu şekilde itiraf etmektedirler: “neredeyse tam haliyle bir distal falanks (parmak kemiği)”, “ilk metakarpalın proksimal yarısı”, “Metakarpal şaft parçaları”, “önemli kısımlar geçici olarak yerleştirildi …”
Bunun gibi ifadeler buluntuların yalnızca birbirinden bağımsız eksik kemik parçalarından oluştuğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu durum her kemiğin yanındaki anatomik tanımlarda açıkça yazmaktadır.
Yazarların da belirttiği gibi, özellikle pollikal (başparmak) metakarpalin distal yarısının eksik olduğu ve bazı proksimal falanksların (parmak kemiği) yalnızca tabanı mevcuttur. Bu durumda “sağlam başparmak” yorumu tamamen bu eksik kemik parçaların hayali rekonstrüksiyonuna dayandırılmıştır.
Eksik buluntuların ve parçalı kırıkların çokça olduğu böyle bir durumda, kemiklerin birbirine göre oranından bahsetmek ise bir tahminden öte bir şey değildir. Örneğin, pollicis (başparmak) uzunluğu ve falanks toplam uzunluğu hayali bir modellemeye dayanmaktadır. Bir parçadan yola çıkarak diğerini kestirme yalnızca hayal gücüne dayanmaktadır. Makale bu temel yönüyle varsayımları kesin birer veriymiş gibi sunmaktan ibaret olup kamuoyunu yanıltmaktadır.
Bulunan eksik kemik parçacıkları.
Daha sonra evrimci zihniyete hizmet etmek üzere hayale dayalı olarak dizilmişlerdir.
Fosilin Eksik Kısımları Sonradan Tamamlanmıştır
Makalede de belirtildiği gibi, sağ ele ait olduğu öne sürülen parçalar ayna yoluyla (mirroring) sol el şeklinde gösterilmektedir. Yoksa sol el bulunmamaktadır. El kemiklerinin hiçbiri tam değildir, hepsi eksik ve yarımdır. Eksik parçaların (ör. distal kısımlar) rekonstrüksiyonla yani tahminle yapılandırılarak tamamlandığı zaten ifade edilmektedir. Bu yeniden oluşturmanın (rekonstrüksiyon) tamamen varsayımlara ve evrimci önyargılara hizmet ettiği çok açıktır. Sonuç itibariyle kamuoyuna tam bir fosil kanıt varmış gibi sunulan bir hikaye anlatımına şahit olmaktayız.
Eksik Kafatası Parçaları Eksik El ve Ayak Kemikleriyle İlişkilendirilmiştir
Bu kemikler arasında 4 kafatası kemiği de mevcuttur. Birbirleriyle bir ilişkileri bile yokken, bu kemik parçaları yine rekonstrüksiyon yöntemiyle hayali olarak bir araya getirilerek tam bir kafatası olarak sunulmuştur. Tamamen varsayımsal olarak şekillendirilen bu kafatası Paranthropus Boisei olarak isimlendirildikten sonra yakınındaki bazı el ve ayak kemikleriyle ilişkilendirilmiştir. Yani sırf yakınında oldukları için aynı canlıya ait olduğu kabul edilmiştir. Gerçekte aynı bireyden olduğuna dair bir kesinlik ise söz konusu değildir. Bu gerçeği bizzat şöyle itiraf etmektedirler: “Birden fazla bireyin temsil edildiğine dair bir gösterge yok”. (“no indication that more than one individual is represented”)
Fakat “hiçbir gösterge yok” demekle “kesin aynı canlıya ait” demek arasında önemli fark vardır. Bu durumda bu kemiklerin birbirinden ayrı kaç farklı hayvana ait olduğu bile belli değildir.
Alet Yapımı ve Güçlü Kavrama Gibi Kritik Çıkarımlar Kesin Bir Delile Dayanmamaktadır:
Nature Dergisinde yayınlanan makalede bu elin, cisimleri güçlü bir şekilde kavrayabildiği, alet kullanabildiği ve tırmanabildiği gibi elin fonksiyonlarına ait yorumlar yapılmaktadır. Ancak bu yorumlar da bu kemikler üzerinde bulunması gereken izlere veya kalıntılara dayanmamaktadır. Örneğin alet kullanımı çıkarımı yalnızca morfolojiye yani şekle dayandırılmaktadır.
Oysa alet yapımını ve kullanımını iddia edebilmek için güçlü kanıtlar gerekmektedir. O da kemik üzerindeki doğrudan mikro-aşınmadır. Bu yüzden davranışa dair çıkarımlar da yine hayali olmaktan öteye gitmemektedir.
Tek Bir Fosil Kemik Serisi Üzerinden Spekülasyonlarla Uydurulan Elin Evrimi Masalı:
Aynı canlıya ait olduğu bile kesin olmayan kemikler tahmine dayalı olarak bir araya getirilmiş ve yeni bir hayali ara-tür tanımlanmıştır. Sonra da davranışsal ve işlevsel görevlerle zenginleştirilmiş bir tablo resmedilmiştir. Oysa tek bir bireyden hareketle bir türün genel davranışları hakkında kuvvetli genellemeler yapmak bile istatistiksel olarak çok zayıftır. Kaldı ki bu eksik kemik paçalarının aynı canlıya ait olduğuna bile kesin karar verilemez.
Makale boyunca yapılan yorumların aslında sayısız belirsizlikler üzerine kurulu olduğu makalenin ‘ekler’ (supplementary) kısmında da açıkça görülmektedir. Kemiklerin tam olmaması, birbirinden bağımsız olarak duran eksik kemik parçalarının sonradan önyargılı olarak tahminen bir araya getirildiği açıkça görülmektedir. Ortada tam kafatası yoktur, tam bir el yoktur, bu kafatasını o ele bağlayan başka kemikler de yoktur, özetle bolca belirsizlik vardır.
SONUÇ
Makalede veya basın açıklamalarında yer alan “Paranthropus alet yaptı” gibi başlıklar bilimsel kanıtı olmayan tamamı hayale dayalı bir evrim propagandasıdır. Ortada fosil buluntu olarak yalnızca ön kısmı (proksimal) ve arka kısmından (distal) oluşan, hiçbiri tam olmayan, eksik veya yarım el kemikleri vardır. Bu kemikler diğer 3 kafatası kemiğiyle bir araya getirilip toplamına KNM-ER 101000 fosili denmiş, sonra da yeni bir ara-tür uydurulup adına da Paranthropus Boisei denmiştir. Elin sözde evrimi için bir masal uydurulmuş, ancak mevcut materyalin eksikliği, rekonstrüksiyona dayalı çıkarımlar ve doğrudan davranışsal kanıt eksikliği göz önüne alındığında, yapılan tüm açıklamaların hayali olduğu net olarak görülmektedir.
KAYNAK:
Mongle et al., “New fossils reveal the hand of Paranthropus boisei” (Nature, 2025)
